16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9998 Karar No: 2020/6187 Karar Tarihi: 07.12.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9998 Esas 2020/6187 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017 tarihli kararında, sanık Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hüküm giymiştir. Sanığın temyiz başvurusu, istinaf mahkemesi tarafından esastan reddedilmiştir. Kararın temyiz edilmesi sonucunda temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerinin belirtilmesi gerektiği ve bu şartın sağlanmadığı için temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda, Türk yargı sistemine dahil olan istinaf mahkemelerinin, incelemesi hukuki denetimle sınırlı olan temyiz yolundan farklı olarak temyiz başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu getirmediği belirtilmiştir. Ayrıca, kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin, usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu hakkının ihlali sonucunu doğurmayacağı ifade edilmiştir. Kararda, Temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK\"nın 62, 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2019/9998 E. , 2020/6187 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.12.2017 tarih ve 2017/349 - 2017/773 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; İstinaf Mahkemelerinin Türk yargı sistemine dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sy. CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK madde 294/2) olan temyiz yolunda; mülga 1412 sayılı CMUK"tan (madde 305.) da farklı şekilde, re"sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda; tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (F.Yenisey-A.Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 923, Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 826, C.Şahin-N.Göktürk Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 278) olmasına, anılan Kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının "sınırlı inceleme ilkesinin" bir istisnasını teşkil etmesine (F. Yenisey-A. Nuhoğlu, age sh. 905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru No; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru No; 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; sanık müdafiinin 16.05.2018 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediği anlaşılmakla, temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.