13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/702 Karar No: 2017/3332 Karar Tarihi: 16.03.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/702 Esas 2017/3332 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2017/702 E. , 2017/3332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı, inşa ettikleri binada kullanılmak üzere mantolama sıvası malzemesini davalı... firmasından satın alındığını, üretici firmanın ise Yapı Kimyasalları Madencilik olduğunu, malzemenin ayıplı olduğunu, üretici ve satıcı firmaların yaptıkları incelemerde sorunu kendilerinin halledebileceklerin beyan etmelerine rağmen buğüne kadar sorun çözülmediğini ve zararının karşılanmadığını ileri sürerek yaptırdığı tespit ile belirlenen 15.288,36 TL zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, ....Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2015/93 Değişik iş dosyasında yapılan tespit sonucu davacının zararı olarak belirlenen 15.288,36 TL "nin 6.995 TL sinin ... LTD. ŞTİ. Tarafından karşılandığı belirtilerek uyuşmazlık dava açılmadan önce sulh yoluyla sona erdirildiği gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı firma tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı firma satın almış olduğu sıva malzemesinin ayıplı olmasından kaynaklanan zararının satıcı ve üretici firma tarafından karşılanması gerektiğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, heriki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren davalar mutlak ticari davalardan olup davaya bakma görevi de Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dosya kapsamında bulunan belgelerden tarafların tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ilgilendiren satım akdinin kurulduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, Malatyada müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek, müsatkil mahkemenin bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmiş olması, müstakil mahkemenin bulunmaması halinde ise ara karar ile uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.