14. Hukuk Dairesi 2018/352 E. , 2018/2626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, İİK.’nun 121. maddesi uyarınca açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle haczedilen dava konusu 9121 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Satışına karar verilen taşınmaz;
a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olaya gelince; temyiz olunan hükmün iki numaralı bendinde, "Satış sonrasında elde edilecek satış bedelinden binde 11,38 oranında harcın, paydaşlardan payları oranında alınmasına, bu harç düşürüldükten sonra kalan miktarın taraflara dava konusu taşınmazın tapu kaydında yazılı payları oranında taksim ve tevziine" denilerek infazda tereddüt meydana getirecek şekilde çelişki yaratılması; dava konusu taşınmaz maliki Salih Dağtekin ölü ve dosya içerisinde mirasçılık belgesi bulunmasına rağmen satış bedelinin tapu kaydı ve mirasçılık belgesine göre paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirken, satış bedelinin sadece tapu kaydındaki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına ilişkin hüküm kurulması, doğru görülmemiş ise de bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulü ile; hüküm fıkrasının ikinci bendinin hükümden çıkarılarak yerine, "Satış bedelinin tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına. Satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 11,38 harcın paydaşlardan tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tahsiline," ibaresinin eklenmesine, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.