15. Ceza Dairesi 2017/16754 E. , 2020/5288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı beraat
2-Sanık ... hakkında; TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ..."ın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine, sanık ..."ın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın ...Ticaret isimli marketi işlettiği, kredi kartı yasaklısı olması sebebiyle mal alışverişlerinde kullanma ihtiyacını duyduğu nakit ihtiyacını karşılayabilmek için bankalardan kendi adına çek karnesi alamadığı, bu sebeple diğer sanık ve annesi olan ... adına... Yapı Kredi Bankasına müracaat ederek çek hesabı açtırıp bankadan çek karnesi aldıkları, arada çek keşide etmeye ilişkin herhangi bir vekalet ilişkisi bulunmamasına rağmen sanık ... tarafından alınan çekin sanık ..."a kullanması için verildiği, sanık ... tarafından müşteki firmadan yapılan bir alışveriş sebebiyle ..."a ait çek karnesinden 15/10/2011 keşide tarihli ve 8400 TL bedelli çekin emre yazılarak sanık ... tarafından ... yerine imzalanmak suretiyle müşteki firmaya gönderildiği, çekin bankaya ibrazında karşılığı bulunmadığının anlaşılması üzerine müşteki tarafından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/710 sayılı dosyasıyla icra takibin başlatıldığı, çekteki imzanın keşideci hesap sahibi ..."a ait olmadığı gerekçesiyle imzaya yönelik itirazda bulunularak takibin durdurulduğu, bu şekilde sanıkların üzerilerine atılı dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;
1-Sanık ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip 07/05/2014 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilen hükmün, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 15/05/2015 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-O yer Cumhuriyet savcısının sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı ve dosya kapsamından; sanığın savunmasının aksine üzerine atılı suçları işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerine ONANMASINA,
3-O yer Cumhuriyet savcısının sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanık ..."in aşamalardaki savunmasında; çek karnesi alabilmek için marketi annesinin adına yaptığını ve onun adına müracaatta bulunarak... Yapı Kredi bankasından çek karnesi aldığını, suça konu çeki kendisinin keşide ederek alacaklıya verdiğini, zamanında borcunu ödeyeceği düşüncesiyle bu çeki imzalarken herhangi bir çekince duymadığını, fakat işlerinin kötüye gidip borçlarını ödeyemeyince ve bu çekle ilgili olarak haklarında da icra takibi yapılınca biraz zaman kazanmak amacıyla bir avukat tutarak takibe konulan çek nedeniyle imza itirazında bulunduklarını, borcu kabul ettiğini, dolandırıcılık kastı bulunmadığını beyan ettiği, sanık ..."ın banka tarafından kendisine çek karnesi verildiğini, fakat bu çek karnesini oğlu olan sanık ..."e verdiğini, o da mal alışverişlerinde kendi yerine imza atarak çekleri kullandığına ilişkin ifadesi, tanık ...in sanığın işyerine gittiklerinde sanığın annesinin kendisine verdiği vekaletnameyi gösterdiğini ancak kendisinin etik olmaz diye bakmayarak itimat ettiğine ilişkin beyanı, katılan vekilinin sanık tarafından zararın karşılanması nedeniyle şikayetten vazgeçtiklerine ilişkin 07/03/2014 havale tarihli dilekçesi ve 02/04/2014 tarihli duruşmadaki beyanı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; çekin hakiki bir çek olduğu, sanığın tüm ifadelerinde borcu kabul etmesi ve daha sonra da çeke ilişkin tüm borçlarını ödemiş olması karşısında; en başından itibaren suç kastı ile hareket etmeyen sanık ... hakkında unsurları itibariyle oluşmayan nitelikli dolandırıcılık suçundan beraati yerine, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın müştekinin uğradığı zararı hükümden önce ödeyip, bu husunun 02/04/2014 tarihli duruşmada müşteki vekilinin beyanı ve 07/03/2014 havale tarihli dilekçesi ile anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, O Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.