1. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9005 Karar No: 2019/3310
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/9005 Esas 2019/3310 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2016/9005 E. , 2019/3310 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazı 24.10.1993 tarihinde yapılan aleni müzayede ile davalı Köy Tüzel Kişiliği’nden satın aldığını, bedelini ödediğini ancak taşınmazın adına tescili için defalarca başvurmasına rağmen sonuç alamadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 6360 sayılı yasa gereği ... kaldırıldığından, ... davalı olarak davaya dahil edilmiştir. Davalı, zamanaşımı ve hakdüşürücü süreler ile görev yönünden davanın reddi gerektiğini, 24.10.1993 tarihli müzayedenin muhtarlık kayıtlarında bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmaza ilişkin kadastro işleminin 06.02.1990 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 15.12.1989 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında; ... tarafından köy tarlası olarak kullanılageldiği, halen zilyet ve tasarrufu altında olduğu belirtilerek ... adına tespit edildiği, kadastro işlemlerinin 06.02.1990 tarihinde kesinleştiği, ... parsel sayılı taşınmazın 17.09.1993 tarihinde ifraz edilerek dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı parsellerin oluştuğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacı 24.10.1993 tarihli müzayede ile taşınmazı satın aldığını ileri sürdüğüne göre, anılan tarihin kadastro tespitinin kesinleştiği 06.02.1990 tarihinden daha sonra olduğu, 3402 S.K"nun 12/3. maddesinin somut olayda uygulama yerinin bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca,işin esasına girilerek Köy Karar Defteri"nin istenmesi, tarafların toplanan ve toplanacak tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.