MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : ..., ...
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ..."ın katılanların birlikte işlettikleri ..."nde kalfa olarak çalıştıkları ve müşterilerden almış oldukları paraları bozdurup para üstünü verdikten sonra aldıkları paraları kasaya koymadıkları ve bu suretle sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Sanıkların müdafiilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Soruşturma sırasında tanzim edilen 05/08/2009 tarihli CD İzleme ve Muhfaza (Muhafaza) Altına Alma Tutanağı, mahkeme tarafından 06/10/2010 günü düzenlenen CD İzleme Tutanağı ve 02/12/2010 tarihli bilirkişi raporu ve sair deliller çerçevesinde gerçeğin kuşkuya meydan vermeyecek şekilde tespiti için, bahse konu CD"de yer alan alışverişlerin, tarih, emtia, fiyat, ödeme miktarı ve mümkünse alıcı bazında tespit edilerek, eczanenin muhasebeye ilişkin defter ve belgeleri ile diğer resmi kayıtlarla birlikte ehil bilirkişiler nezdinde incelemeye tabii tutulup, kasa eksiği bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile ilgili rapor tanziminin sağlanması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler verilmesi,
2- Kabule göre de,
a- Sanıkların, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılanlara karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1-2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın gözetilmesine, 12/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.