10. Hukuk Dairesi 2018/4949 E. , 2020/321 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüyle yeniden karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı şirket, dava dışı kurum borçlusunun borcundan dolayı kendilerine tebliğ edilen kati haciz bildirisine süresinde itiraz etmemeleri sebebiyle uhdelerinde sayılan 60.597,00 TL.’den, 1.305,00 TL.’sı dışında 59.292,00 TL. yönünden borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı ... davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
“Davanın Kabulü ile, davacının davalı Kurum tarafından başlatılan 2016/77331 sayılı takip dosyasından 1.305 TL borçlu olduğunun tespiti ile, diğer miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine ve ödenen tutarın davalıdan istirdadına ... Davacı vekili için takdir edilen ve yürürlükte olan Av. Ücret Tarifesinin 13/1 Nolu bendi uyarınca hesaplanan 6.872,15 TL. nispi vekalet ücretinin davalı Kurumdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesine 16/06/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanunun 35. maddesiyle eklenen “Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” hükmü gereği maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekçesiyle;
“1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulüne,
2-... 1. İş Mahkemesinin 2017/280 Esas-2018/48 Karar sayılı kararının kaldırılmasına,
3-Davanın Kabulü ile,
a-Davacının davalı Kurum tarafından başlatılan 2016/77331 sayılı takip dosyasından 1.305 TL borçlu olduğunun tespiti ile,
b-Diğer miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine ve ödendiği takdirde ödenen tutarın davalıdan istirdadına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T."ye göre 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, davacının süresinde kuruma itiraz etmediği, bilirkişi raporunun hatalı olduğu, vekalet ücreti yönünden verilen kararın da hatalı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 6183 sayılı Yasanın 79. maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasıdır.
6183 sayılı Kanun"un 79. maddesindeki, "...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır..." düzenlemesi gereğince eldeki davayı çözümlemekle görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu ve görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerektiği gözetilerek, HMK’nun 331/2. maddesi de uygulanarak, “görevsizlik kararı” verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.