Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2021/4374
Karar No: 2022/1554
Karar Tarihi: 20.04.2022

Danıştay 9. Daire 2021/4374 Esas 2022/1554 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/4374 E.  ,  2022/1554 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/4374
    Karar No : 2022/1554

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: … San. Tic. Ltd. Şti'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … ila .. sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu … sayılı ödeme emri yönünden; Mahkemelerinin farklı tarihli ara kararlarıyla davalı idareden ödeme emri içeriği borçlara ilişkin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri ve haciz varakalarının dava dosyasına sunulmasının istenilmesine karşın davalı idare tarafından istenilen belgelerin bir kısmının sunulmadığı, dava konusu ödeme emri içeriği bir kısım borçlara yönelik ihbarnamelere ait kamu alacaklarının asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin ve edildiyse tebliğin yasa hükümlerine uygun olup olmadığı ve amme alacaklarının asıl borçlu şirket adına usulüne uygun kesinleştiği hususlarının davalı idarece hukuken geçerli ispat vasıtalarıyla ortaya konulamadığı, bir kısım borçlara ilişkin asıl borçlu şirkete düzenlenen ödeme emirlerinin 2013 yılında tebliğ edildiği, davacıya ise bu alacaklar için düzenlenen ödeme emrinin 01/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından, ödeme emri içeriği bu ihbarnamelere dayalı kamu alacaklarının 5 yıllık tahsil zaman aşımına uğradığı sonucuna varıldığından dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu … sayılı ödeme emri yönünden; ödeme emri içeriği bir kısım alacaklara ilişkin asıl borçlu şirkete düzenlenen ödeme emirlerinin 14/11/2014 tarihinde askıya çıkarılarak ilanen tebliğ edildiğinin belirtilerek bununla ilgili askı ilanı belgelerinin ve ilandan önce iki defa yapılması gereken normal posta yoluyla tebligatlardan 05/06/2014 tarihli tebligata ilişkin posta alındısının dava dosyasına sunulduğu, ancak ikinci defa yapılması gereken normal posta yoluyla tebligata ilişkin posta alındılarının dava dosyasına sunulmadığının anlaşılması üzerine 24/12/2019 tarihli ara kararıyla davalı idareden söz konusu tebliğ alındılarının dava dosyasına sunulmasının istendiği, fakat davalı idarece istenilen belgelerin sunulmadığı, bir kısım alacaklara ilişkin asıl borçlu şirkete düzenlenen ödeme emirleri için düzenlenmesi gereken haciz varakalarının dava dosyasına sunulmadığının anlaşılması üzerine 24/12/2019 tarihli ara kararıyla davalı idareden söz konusu haciz varakalarının dava dosyasına sunulmasının istendiği, davalı idare tarafından istenilen belgelerin sunulmadığı anlaşıldığından dava konusu ödeme emri içeriği, ilgili ihbarnamelere ait kamu alacaklarının asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin ve edildiyse tebliğin yasa hükümlerine uygun olup olmadığı ve amme alacaklarının asıl borçlu şirket adına usulüne uygun kesinleştiği hususlarının davalı idarece hukuken geçerli ispat vasıtalarıyla ortaya konulamadığından ödeme emrinin belirtilen kısımlarında hukuka uyarlık bulunmadığı, söz konusu ödeme emrinin içeriğinde yer alan diğer ihbarnamelere isabet eden alacakların ise asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, bu şirketin söz konusu borçları ödememesi ve herhangi bir dava açmaması üzerine usulüne uygun kesinleşmesi üzerine, şirket nezdinde yapılan mal varlığı araştırmasında da şirketin borcunu ödemeye yetecek bir mal varlığının olmadığının anlaşılması üzerine, şirket ortağı sıfatıyla davacıya gönderilen ödeme emrinin bu kısımlarında hukuka aykırılık görülmediği, … sayılı ödeme emri yönünden; ödeme emri içeriği bir kısım alacağa ilişkin asıl borçlu şirkete düzenlenen ödeme emirlerinin dava dosyasında mevcut olmadığının anlaşılması üzerine 24/12/2019 tarihli ara kararıyla davalı idareden söz konusu alacaklar için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri ve haciz varakalarının dava dosyasına sunulmasının istendiği, fakat davalı idarece sunulmadığı, bir kısım alacaklar yönünden ise, asıl borçlu şirkete düzenlenen ödeme emrinin, asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisine ikamet adresinde tebliğ edildiği, ancak kanuni temsilcinin temsilcilik görev süresinin tebliğ tarihinden önce dolduğunun … tarih ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesindeki ilandan anlaşıldığı, ödeme emri içeriği kamu alacaklarının asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin ve edildiyse tebliğin yasa hükümlerine uygun olup olmadığı ve amme alacaklarının asıl borçlu şirket adına usulüne uygun kesinleştiği hususlarının davalı idarece hukuken geçerli ispat vasıtalarıyla ortaya konulamadığından eme emrinin belirtilen kısımlarında hukuka uyarlık bulunmadığı, söz konusu ödeme emrinin içeriğinde yer alan diğer ihbarnamelere isabet eden alacakların ise asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, bu şirketin söz konusu borçları ödememesi ve herhangi bir dava açmaması üzerine usulüne uygun kesinleşmesi üzerine, şirket nezdinde yapılan mal varlığı araştırmasında da şirketin borcunu ödemeye yetecek bir mal varlığının olmadığının anlaşılması üzerine, şirket ortağı sıfatıyla davacıya gönderilen ödeme emrinin bu kısımlarında hukuka aykırılık görülmediği, … sayılı ödeme emri yönünden; ödeme emrinin içeriğinde yer alan kamu alacaklarının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, şirketin söz konusu borçları ödememesi ve herhangi bir dava açmaması üzerine usulüne uygun kesinleşmesi üzerine, şirket nezdinde yapılan mal varlığı araştırmasında da şirketin borcunu ödemeye yetecek bir mal varlığının olmadığının anlaşılması üzerine, şirket ortağı sıfatıyla davacıya gönderilen ödeme emrinde hukuka aykırılık görülmediği, … sayılı ödeme emri yönünden; ödeme emri içeriği bir kısım alacaklara ilişkin asıl borçlu şirkete düzenlenen ödeme emirleri için düzenlenmesi gereken haciz varakalarının dava dosyasına sunulmadığının anlaşılması üzerine 24/12/2019 tarihli ara kararıyla davalı idareden söz konusu haciz varakalarının dava dosyasına sunulmasının istendiği, davalı idarece istenilen belgelerin sunulmadığı anlaşıldığından, dava konusu ödeme emri içeriği belirtilen kamu alacaklarının asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin ve edildiyse tebliğin yasa hükümlerine uygun olup olmadığı ve amme alacaklarının asıl borçlu şirket adına usulüne uygun kesinleştiği hususlarının davalı idarece hukuken geçerli ispat vasıtalarıyla ortaya konulamadığından ödeme emrinin ilgili kısmında hukuka uyarlık görülmediği, söz konusu ödeme emrinin içeriğinde yer alan diğer alacaklara ilişkin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, bu şirketin söz konusu borçları ödememesi ve herhangi bir dava açmaması üzerine usulüne uygun kesinleşmesi üzerine, şirket nezdinde yapılan mal varlığı araştırmasında da şirketin borcunu ödemeye yetecek bir mal varlığının olmadığının anlaşılması üzerine, şirket ortağı sıfatıyla davacıya gönderilen ödeme emrinin bu kısımlarında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarenin istinaf başvurusunun, mahkeme kararının, dava konusu … sayılı ödeme emrinin içeriğinde bulunan; …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, ve … sayılı ödeme emrinin içeriğinde bulunan …, …, …, …, …, …, …, … plaka tutanak nolu alacaklar dışında kalan alacaklar için düzenlenen ödeme emirleri yönünden davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasının dayandığı hukuki nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve bu hüküm fıkrasının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden reddine; davalı idarenin, dava konusu … sayılı ödeme emrinin içeriğinde bulunan; …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, ve … sayılı ödeme emrinin içeriğinde bulunan …, …, …, …, …, …, …, … plaka tutanak nolu alacaklara ilişkin istinaf istemi yönünden, kanuni temsilci ve şirket ortağı sıfatıyla ilgili kişilerin takip edilmesinden önce, vergi borcunun asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun bir biçimde tarh, tahakkuk ve tebliğ safhalarından geçerek kesinleştirilmesi, vergi borçlusu hakkında tüm takip yollarının tüketilmesi ve amme alacağının vergi borçlusundan kısmen veya tamamen tahsil imkanının bulunmadığının somut bir biçimde ortaya konulması gerektiği, belitirlen plaka tutanak nolu alacaklar için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirkete tebliğ edilemediğinden bahisle ilanen tebliğ yoluna gidildiği, şirketin adresinde bulunamadığına ilişkin tebliğ alındılarının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde sayılan kişilerin imza ve beyanı ile tutanak haline getirilmediği anlaşıldığından, amme alacağının şirket nezdinde usulüne uygun bir şekilde kesinleştirildiğinden söz edilemeyeceği, bu durumda, şirket ortağının takibini gerektiren hukuki koşullar oluşmadan, belirtilen amme alacaklarının tahsili için davacı adına ödeme emirleri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından söz konusu alacaklara isabet eden ödeme emirleri yönünden davanın kabulü yolundaki mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddine, davalı idarenin, dava konusu … takip numaralı ödeme emrinin içeriğinde bulunan; … ve …, …, … plaka tutanak nolu alacaklara ilişkin istinaf istemi yönünden; … plaka tutanak nolu alacaklar için asıl borçlu şirket adına … nolu ödeme emrinin düzenlendiği ve bu ödeme emrinin 15/02/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı, ödeme yapılmadığı, şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırmasından da amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığının davalı idarece hukuken geçerli ve somut bir şekilde ortaya konulduğundan dava konusu … takip numaralı ödeme emrinin … plaka tutanak nolu alacaklara ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, …, …, … plaka tutanak nolu alacaklar yönünden; belirtilen alacaklar için asıl borçlu şirket adına … ve … nolu ödeme emirlerinin düzenlendiği ve bu ödeme emirlerinin 09,/05/2013 ve 09/07/2013 tarihlerinde şirket adresinde "…" adlı şahsa tebliğ edildiği, tebliğ alındısında "…" adlı şahsın şirket çalışanı, ortağı, temsilcisi veya yetkilisi olduğuna dair bir şerh düşülmediği, Dairelerinin 17/06/2021 tarihli ara kararına verilen cevapta, "…" adlı şahsın yetki bilgisine rastlanılmadığı ancak muhtelif zamanlarda şirket adresinde söz konusu şahıs tarafından teslim alınan beş adet tebliğ alındısının bulunduğunun bildirildiği, şirketle bağlantısı olmayan bir şahsın şirket adresinde şirket adına birçok kez tebligat almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle normal ve mutad olan durumun adı geçen şahsın, şirket adına tebligat almaya yetkili kişi olduğunun kabulünü gerektirdiği sonucuna ulaşılmakla asıl borçlu şirket adına düzenlenen … ve … nolu ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, bu ödeme emirleri içeriği alacaklarla ilgili tahsil zamanaşımı süresinin 2014 yılı itibariyle başladığı ancak asıl borçlu şirket adına kayıtlı ... plakalı araca 14/02/2014 tarihinde haciz konulduğu, tahsil zamanaşımının kesildiği ve tahsil zamanaşımı süresinin 2015 yılı itibariyle tekrar başlayarak 31/12/2019 tarihine kadar uzadığı, dolayısıyla bu ödeme emirleri içeriği alacaklarla ilgili davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ edildiği 01/07/2019 tarihinde kamu alacaklarının 5 yıllık tahsil zaman aşımına uğramadığı sonucuna varıldığından, …, …, … plaka tutanak nolu alacaklar için asıl borçlu şirket adına düzenlenen … ve … nolu ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı, ödeme yapılmadığı, şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırmasından da amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığının davalı idarece hukuken geçerli ve somut bir şekilde ortaya konulduğundan dava konusu … takip numaralı ödeme emrinin …, …, … plaka tutanak nolu alacaklara ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kabulüne, dava konusu … sayılı ödeme emrinin içeriğinde bulunan; … ve …, …, … plaka tutanak nolu alacaklara ilişkin kabul kararının kaldırılmasına, bu kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirketin adına tahakkuk eden vergi ve cezaların ödenmemesi üzerine şirket adına ödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edildiği, anılan şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla yapılan malvarlığı araştırmasında herhangi bir mal varlığına rastlanmadığı, şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyeceği anlaşılan borçların tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, dava konusu ödeme emirleri içeriği borçların davacının şirket ortağı olduğu dönemi kapsadığından sorumluluğunun bulunduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davalının temyiz isteminin reddine,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi