Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5897
Karar No: 2018/2610
Karar Tarihi: 03.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/5897 Esas 2018/2610 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı kardeşiyle birlikte sahip oldukları taşınmazın tamamını davalının kullandığını iddia ederek ecrimisil talep etti. Mahkeme ecrimisil bedelini belirleyerek kısmen kabul etti. Davalı/karşı davacı ise dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etti ve ayrıca davacının payının satın alındığını iddia ederek tapu iptali ve müvekkilinin payının tescili için dava açtı. Mahkeme, harç eksikliği nedeniyle karşı davanın reddine karar verirken asıl dava bakımından bilirkişi raporu doğrultusunda ecrimisil hükmetti. Ancak karşı dava bakımından HMK 125. madde gereği işlem yapılması ve neticesine göre karar verilmesi gerektiği gözetilmediği için karar bozuldu. Kanun maddeleri ise 25.5.1938 tarih, 29/10 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126.) maddeleridir.
14. Hukuk Dairesi         2017/5897 E.  ,  2018/2610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil, karşı dava tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı-karşı davalı ..."ın ecrimisil davasının kısmen kabul kısmen reddine, davalı-karşı davacı ..."ın tapu iptali, tescil ve alacak davasının dava şartı yokluğundan reddine dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... 05/02/2014 tarihli dilekçesiyle; davalı kardeşi ile 1103 parsel taşınmaz üzerinde 2 daire, 2 dükkanın tapuda 1/2 hissesine sahip olduğunu, daire ve dükkanları birlikte yaptıkları halde 21 Eylül 2010 tarihinden itibaren taşınmazın tamamını davalının kullandığını, davalının 11/09/2013 tarihinde payını ablası dava dışı Hilele Çiftçigil"e devrinin muvazaalı olduğunu, 42 aylık ecrimisil bedelinin biriktiğini, davalıdan 34.850,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
    Davalı/karşı davacı ... vekili dilekçesinde; öncelikle davanın reddini, karşılık davada davacının hissesini 70.000,00 TL"ye davalıya satmak üzere sözlü olarak anlaştıklarını, paranın davacının ... Şubesi hesabına 11.01.2011 tarihinde 34.651 TL, ayrıca 24.01.2011 tarihinde 27.500 TL yatırılmış olup kalan satış bedelinin davacıya elden ödendiğini belirterek 1103 parsel sayılı taşınmazdaki davacı/karşı davalı adına kayıtlı 1/2 hissenin iptali ile müvekkilinin adına tesciline, talepleri kabul edilmediği takdirde müvekkili tarafından davacı/karşı davalıya ödenen 62.151 TL"nin ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, hükme esas olan bilirkişi raporunda ecrimisil bedelinin 48.504,66 TL olduğu, davacının hissesine düşen kısmın 24.212,33 TL olduğu gerekçesiyle davanın bu miktar üzerinden kabulüne, fazlaya ilişkin kısmın reddine; davalı/karşı davacının açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının ise keşif sırasında belirlenen 1/2 paya tekabül eden (129.763,5 TL) değer üzerinden harç eksikliği 30.04.2015 tarihli celsede davalı vekiline yapılan ihtara rağmen ikmal edilmediğinden iş bu davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Ecrimisil, kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatıdır. Ayrıca, 25.5.1938 tarih, 29/10 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 147. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126.) maddesi hükmü gözetilerek ecrimisil istekleri 5 yıllık zamanaşımına tabi olup, beş yıllık zamanaşımı süresi dava tarihinden geriye doğru hesaplanır.
    Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
    Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re’sen dikkate alınacaktır. Ancak, hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı HMK’nun 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir.
    Anılan maddeye göre,
    1-Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
    a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
    b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
    Somut olaya gelince; davalı ..., davacının 1/2 payını 10.01.2011 tarihinde haricen satın aldığını ileri sürerek eecrimisil talebinin reddi, karşı davasında ise (davacının payını haricen satın aldığını ileri sürerek) tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece, davalı-karşı davacının harç yatırmadığından söz edilerek davasının usulden reddine karar verilmiş, asıl dava bakımından ise bilirkişi tarafından hesaplanan ecrimisil hükmedilmiştir.
    Hükmü, davalı - karşı davacı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Asıl dava bakımından davalı-karşı davacı, davacının payını 10.01.2011 tarihinde haricen satın aldığını ileri sürdüğünden ve bu konuda tanıkları olduğunu bildirdiğinden, davacının ecrimisile hak kazanıp kazanmadığının tarafların tüm delilleri değerlendirilmek, özellikle gösterdikleri tanıklar dinlenmek suretiyle araştırılması gerekir. Noksan inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    2- Karşı dava bakımından; Harçlar Kanununun 30 ve 32. maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken doğrudan davanın usulden reddi doğru değildir. Öte yandan harç tamamlandığı takdirde karşı davalı ... taşınmazı dava tarihinden sonra 17.04.2014 tarihinde 3. kişiye devir ettiğinden HMK 125. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiği gözetilip neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi