MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesi uyarınca suçun işlendiği tarihten hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği 13.09.2010 tarihine kadar dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 26.04.2016 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle, 29.07.2010 tarihli hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 13.09.2010"dan itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun en aleyhe kabulle suç tarihi olan 22.09.2011 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen ve suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan “memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği” suçunun 5237 sayılı TCK"nın 204/1 maddesindeki cezasının üst sınırına göre, aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01/01/2002 tarihinden hükmün açıklandığı tarihe kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.