8. Ceza Dairesi Esas No: 2019/17597 Karar No: 2019/13566 Karar Tarihi: 11.11.2019
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/17597 Esas 2019/13566 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanıkların çocuklarını darp ettikleri ancak hürriyeti tahdit kastıyla hareket etmedikleri için suçlamaların kötü muamele suçunu oluşturduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilerek kanun yararına bozma yoluna gidilmiştir. TCK.nın 96/1. maddesi eziyet çekmesine yol açacak davranışları suç olarak tanımlamaktadır. Eziyet olarak tanımlanan davranışlar, bir kişinin insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları içermektedir. Kötü muamele suçu, işkence gibi sürekli olarak bir tarzda işlenen eylemleri ve kişinin psikolojisini etkileyen tahrip edici etkileri içermektedir. Kararın gerekçesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir.
8. Ceza Dairesi 2019/17597 E. , 2019/13566 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Beraat
Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı aşağıda somut olay anlatımında belirtildiği üzere “kasten yaralama suçu kötü muamele suçunun unsuru olması nedeniyle” ayrıca sanıkların mahkumiyetine hükmedilemeyeceğinden bu suçtan verilen hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararları için, kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün görülmüştür. TCK.nın 96/1. maddesinde "bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi..." ibaresi yer almakta; yasada eziyet kabul edilen eylemler tanımlanmamaktadır. Madde gerekçesinde ise "eziyet olarak, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması gerekir. Aslında bu fiiller de kasten yaralama, hakaret, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyabilirler. Ancak, bu fiiller, ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedirler. Bir süreç içinde süreklilik arzeder bir tarzda işlenen eziyetin özelliği, işkence gibi, kişinin psikolojisi ve ruh sağlığı üzerindeki tahrip edici etkilerinin olmasıdır. Bu etkilerin uzun bir süre ve hatta hayat boyu devam etmesi, eziyetin bu kapsamda işlenen fiillere nazaran daha ağır ceza yaptırımı altına alınmasını gerektirmiştir." denilmektedir. Somut olayda, sanıkların müşterek velayetleri altındaki yaşı küçük çocuklarının bir gün önce evden kaçması üzerine jandarma görevlilerince bulunduğu yerden alınarak eve getirildikten sonra çok kısa bir zaman aralığında sanık ... tarafından darp edildiği, ıslatılarak tekrar darp edildiği, akabinde evden yeniden kaçmaması için eşi diğer sanık tarafından yatağa bağlanması şeklinde gerçekleşen eylemde, küçük mağdurun yeniden evden kaçmaması için yatağa bağlanmasında hürriyeti tahdit kastıyla hareket etmedikleri anlaşıldığından, sanıkların eylemlerin bir kül halinde TCK.nın 232/1. madde ve fıkrasında düzenlenen kötü muamele suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.