Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/648 Esas 2018/4329 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/648
Karar No: 2018/4329
Karar Tarihi: 18.10.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/648 Esas 2018/4329 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/648 E.  ,  2018/4329 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin kuyumcu dükkanının güvenliği için davalı şirket ile yıllık 100 $ karşılığında anlaştığını, davalının müvekkilinin işyerine alarm sistemi kurarak iş yerini şirketin izleme merkezine bağladığını, buna rağmen müvekkilinin dükkanının hırsızlar tarafından soyulduğunu, bu olayında davalı şirketin ihmali veya kastı olduğunu ileri sürerek, soygun esnasında çalınan altının piyasa değeri olan 80.000,00 TL ve müvekkilinin bu olay nedeniyle çalışamadığı günlerde yoksun kaldığı 7.000,00 TL maddi zararın ve 10.000,00 TL manevi zararın davalı şirket tarafından karşılanmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkil şirkete dava ikame etmeye yönelik taraf sıfatının bulunmadığını, davacının müvekkil şirket ile işyeri güvenliğine ilişkin abonelik sözleşmesinin bulunmadığını savunarak davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmaması sebebiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, kararın temyizi üzerinde Yargıtay 11.Hukuk Dairesince ‘...Davalı tarafça davacıya güvenlik hizmeti verilmediği ileri sürülmüş ise de, davalı şirketin iş yeri sorumlusu sıfatıyla ... 08.11.2008 tarihli karakol ifadesi içeriği, davacının işyerinin güvenlik sistemi ile ilgili olarak davalı şirket çalışanlarınca düzenlenen 30.07.2008 tarihli servis bakım formu ve davalının Türk Telekom Müdürlüğüne vermiş olduğu 15.12.2008 tarihli dilekçesinde davacıdan açıkça, "Hizmet vermiş olduğumuz abonemiz" şeklinde bahsetmesi karşısında, olay tarihi itibariyle işyerinin güvenliğinin temini hususunda davalının davacıya hizmet sağladığının kabulü gerekeceğinden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın davalı şirketin kast , ağır ihmal , ağır veya hafif ihmal şeklinde her hangi bir kusurunun ve TMK/2 maddesi kapsamında da yükümlülüğünün bulunmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda olayın meydana gelmesinde davalı şirketin asli kusurlu olduğunu belirtmesine, ikinci bilirkişi raporunda ise olayda davalı tarafın
    kusursuz olduğunun belirtilmesine ve böylece iki rapor arasında çelişki olmasına karşılık mahkemece yeni bir bilirkişi kurulundan çelişkiyi giderir nitelikte rapor alınması yoluna gidilmeksizin ikinci rapora dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.