Esas No: 2020/8448
Karar No: 2022/3546
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8448 Esas 2022/3546 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında, davacıların tazminat talepleri, kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmazlar yönünden hangi alanı kapsadığı tam olarak tespit edilemeyen tapu kaydına dayanılarak reddedilmiştir. İlk derece mahkemesinin reddine ilişkin karara karşı yapılan istinaf başvurusu da esastan reddedilmiş ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. Kararda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/523 E. - 2017/327 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davacı tarafça, Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/35 E. - 1959/350 Karar sayılı dosyasında verilen karara göre yerlerinin belli olmadığı, bu konuya yönelik tavzih isteminin de reddine karar verildiğinden tazminat talep edilmiş ise de, 1957/35 E. - 1959/350 Karar sayılı dosyada davacıların hisseleri nispetinde tahdit ve hazine adına olan tescilin iptaline karar verildiği ancak söz edilen kararda dava konusu yerin yüz ölçümünün belirtilmediği, daha sonra davacılar tarafından tavzih ile bu alanın tespitinin istenildiği, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanda ilk orman tahdit çalışmasının 3116 sayılı yasa hükümlerine göre 15/07/1939 tarihinde yapılıp kesinleştiği, daha sonra 2896 ve 3302 sayılı yasalara göre 15/07/1987 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B uygulamaları bulunduğu, bu nedenle kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan orman olduğu saptanmış taşınmazlar yönünden hangi alanı kapsadığı tam olarak tespit edilemeyen tapu kaydına dayanılarak Hazine’nin sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşıldığından, davanın zamanaşımından reddine karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine,
03/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.