Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/5352
Karar No: 2022/1993
Karar Tarihi: 20.04.2022

Danıştay 2. Daire 2021/5352 Esas 2022/1993 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/5352 E.  ,  2022/1993 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/5352
    Karar No : 2022/1993

    KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYENLER
    1- DAVACI : …

    2-DAVALI : … Belediye Başkanlığı - … / …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, onanmasına ve vekalet ücretine ilişkin kısmı yönünden bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 25/12/2018 günlü, E:2016/7861, K:2018/4192 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

    KARAR DÜZELTME TALEBİNDE
    BULUNANLARIN İDDİALARI : Davacı tarafından; temyiz iddialarının karşılanmadığı, ruhsat başvurusunun hukuka aykırı olarak reddedildiği ve taşınmazı işletememesi nedeniyle zarar gördüğü, yargılamanın aleyhine sonuçlanması ve uzamasının da hukuka aykırı olduğu; Davalı idare tarafından ise, davanın tam yargı davası olması nedeniyle reddi üzerine, lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek Daire kararının düzeltilmesi istenilmektedir.

    TARAFLARIN CEVABI : Taraflarca cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme istemlerinin, davanın esası yönünden reddi ile vekalet ücretine ilişkin kısım yönünden kabulüyle Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemi ile davacının davanın esası yönünden isteminin incelenmesinde;
    Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1. fıkrasında gösterilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan Daire ve Kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenlerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır.
    Dilekçede ileri sürülen düzeltme nedenlerinin anılan maddede sayılan nedenlere uymadığı anlaşıldığından tarafların kararın düzeltilmesi istemlerinin reddine karar verilmiştir.
    Davacının kararın düzeltilmesi isteminin, Daire kararının kısmen bozmaya ilişkin kısmı yönünden yapılan incelenmesinde;
    Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davacının kararın düzeltilmesi isteminin kısmen kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 25/12/2018 günlü, E:2016/7861, K:2018/4192 sayılı kararının, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulmasına dair kısmı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır. Maddenin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
    Anılan Kanun'un ''Kararlarda bulunacak hususlar'' başlığını taşıyan 24. maddesinin (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde de; davaya göre Kanun uyarınca takdir olunacak vekalet ücretlerinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin birinci fıkrasında; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde; davayı kaybeden taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedileceği, 331. maddesinin 1. fıkrasında ise; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedileceği kuralına yer verilmiştir.
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren bir tarifenin hazırlanacağı; 169. maddesinde, yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamayacağı belirtilmiş ve incelenen 168. madde uyarınca hazırlanarak, 21/12/2011 günlü, 28149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde; "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi esas alındığından, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusuru olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi, tazminata hükmedilirken de her halde sorumluluk sebebinin açıkça belirtilmesi gerektiği, hizmet kusuru ilkesine dayalı olarak tazminata hükmedilebilmesi için ortada idarenin kusurlu bir eylem veya işleminin mevcut olması, ilgilinin zarara uğramış olması ve bu zarar ile idarenin kusurlu eylemi veya işlemi arasında uygun illiyet bağı olması gerektiği, sayılan bu üç şarttan birinin eksik olması durumunda tazminata hükmedilmesine olanak bulunmadığı açıktır.
    Anayasa Mahkemesi'nin, bir tam yargı davası sonucunda, davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile korunan hak arama hürriyeti ve mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiği iddiasıyla yapılan bireysel başvuru sonucunda verilen 07/11/2013 gün ve Başvuru No:2012/791 numaralı kararında konuya ilişkin temel ilkeler ortaya konulmuştur. Yapılan değerlendirmelere göre, istenen tazminatın reddedilmesi üzerine belirli bir oranının karşı tarafa vekâlet ücreti olarak ödenmesi yükümlülüğü öngörülmesi tek başına mahkemeye erişim hakkını ihlal eden bir müdahale olarak nitelendirilemeyecektir. Ancak her bir uyuşmazlığın kendine özgü niteliklerinin ve uyuşmazlığa konu olayın, davacıların mahkemeye erişim hakkı üzerinde farklı sonuçlar doğurabilmesi de mümkündür.
    Mevcut durum, maddi-manevi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi sonucunu doğurarak açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, tamamen retle sonuçlanması halinde ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmaktadır.
    Dosyanın incelenmesinden; İzmir ili, Buca ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:…adresinde bulunan ve … pafta, … ada, … parsel sayılı … numaralı bağımsız bölümün sahibi olan davacı tarafından, taşınmazını kahvehane olarak işletebilmek için iş yeri açma ve çalışma ruhsatı başvurularında bulunduğu ve istemlerinin reddi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, zararlarına karşılık 40.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı belediye tarafından ödenmesi istemiyle açılan davanın; ruhsat başvurularının reddine ilişkin işlemler aleyhine açılan davaların reddine karar verildiğine, başka bir anlatımla zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun yargı kararlarıyla tespit edildiğinden bahisle kusur, zarar miktarı ve illiyet bağı yönlerinden inceleme yapılmaya gerek kalmaksızın davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, yukarıda yapılan açıklamalar karşısında her iki tazminat istem yönünden ve ayrı ayrı olmak üzere maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekmekte olup; Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan " 5.250,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ibaresinin "karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, maddi tazminat isteminin reddi için belirlenen 600,00 TL ile manevi tazminat isteminin reddi için belirlenen 600,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı belediyeye verilmesine" şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    1. DAVACININ KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN KISMEN KABULÜNE;
    2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3. DAVACININ ESASA YÖNELİK KARAR DÜZELTME İSTEMİ ile DAVALI İDARENİN KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN REDDİNE,
    3. Karar düzeltme giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, 20/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Davalı idarenin, kararın düzeltilmesi isteminin kabulüyle; … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, esası yönünden onanması ve davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının ise bozulması yolundaki Danıştay Onuncu Dairesinin 25/12/2018 günlü, E:2016/7861, K:2018/4192 sayılı kararının, bozmaya ilişkin kısmı kaldırılarak; Mahkeme kararının, vekalet ücretine ilişkin kısmı yönünden de aynen onanması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi