Esas No: 2022/1214
Karar No: 2022/2716
Karar Tarihi: 20.04.2022
Danıştay 4. Daire 2022/1214 Esas 2022/2716 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2022/1214 E. , 2022/2716 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1214
Karar No : 2022/2716
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Demir Çelik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2018/2 dönemine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen katma değer vergisi düzeltme beyannamesi üzerine 13/09/2019 tarihinde tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, damga vergisi, hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesince; davacının ilgili dönemde fatura aldığı Dışkapı Vergi Dairesi mükellefi (2014 - 2018 yılları arasında Yenimahalle Vergi Dairesi mükellefi ) … Organizasyon Rek. Tur. Eğit. Gıda İnş. Oto. Temiz. Taş. Kırt. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre düzenlenen faturaların sahte olduğu anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine, idare vekili lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin düzeltme beyannamesi verilmesini istemesinin mevzuata aykırı olduğu, emtiaların gerçekten alınıp alınmadığı hususunda herhangi bir tespit bulunmadığı, düzeltme beyannamesinin rıza dışında verildiği, olumsuz mükellefler listesine alınma tehdidinden dolayı işlemin yerine getirildiği, ilgili döneme ilişkin olarak inceleme yapılmadığı belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının emtia aldığı mükellef hakkındaki vergi tekniği raporunda yeterli tespitlere yer verildiği, düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı hususunun somut olarak ortaya konulduğu, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır (Prof. Dr. Bahtiyar Akyılmaz, Prof. Dr. Cemil Kaya, Prof. Dr. Murat Sezginer, Açıklamalı-İçtihatlı Türk İdari Yargılama Hukuku, Ağustos 2019,1. Baskı, s. 1706). Aksi düşünce, temyiz merciinin derece mahkemelerinin yerine geçerek karar vermesi sonucunu doğurur (Turgut Candan, Açıklamalı İdari Yargılama Usulü Kanunu, s. 1148, 8. Baskı, Ankara 2020).
Kararda, vekâlet ücreti ile ilgili açıklamalar, kararın hüküm fıkrasıdır. Dolayısıyla; vekâlet ücreti ile ilgili hatalar, hüküm fıkrasındaki hatalardır. Bu hata; miktarda yapılmışsa, bu maddi hatadır ve 2577 sayılı Kanun'un 49/1-b. maddesi uyarınca düzeltilebilir.
Ancak vekil olmamasına karşın, vekâlet ücretine karar verilmesi, hukuka açık aykırılıktır ve düzeltilmesi, bu hüküm fıkrasının ortadan kaldırılmasıyla olur. Hüküm fıkrasının ortadan kaldırılması, fıkrada sözü edilen ve düzeltilmesi olanaklı hata, eksiklik veya yanlışlık değildir. Buna; yargılama hukuku terminolojisinde, “bozma” adı verilmektedir.
Temyiz istemine konu, davanın reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında, vekil ile temsil edilmeyen davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, vekili bulunmayan davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi nedeniyle Bölge İdare Mahkemesi kararının söz konusu kısmının bozulması, diğer hüküm fıkraları yönünden ise onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunu'nun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde, karar ve ilam harçları, posta giderleri, keşif ve bilirkişi ücretleri, vekille takip edilen davalarda yasa gereği takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinin birinci fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 330. maddesinde, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin taraf lehine hükmedileceği; 332. maddesinde ise, yargılama giderlerine mahkemece re'sen hükmedileceği düzenlenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Dava Dairesince davanın reddine karar verilerek vekili bulunmayan davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Bu durumda, davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmesinin, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında olduğu dikkate alındığında, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasından "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili yararına takdir olunan 2.840-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıdan tahsiline" ibaresi çıkartılmak suretiyle temyize konu kararın vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Temyizen incelenen karar belirtilen haliyle usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararın hüküm fıkrasında yer alan "492 sayılı Kanunun 13/j bendi hükmü uyarınca muaf olan idareden alınmayan … -TL istinaf başvuru ile istinaf aşamasında davalı idare tarafından karşılanan … -TL posta giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili yararına takdir olunan… … -TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıdan tahsiline" ibaresinin ''492 sayılı Kanunun 13/j bendi hükmü uyarınca muaf olan idareden alınmayan … -TL istinaf başvuru ile istinaf aşamasında davalı idare tarafından karşılanan … TL posta giderinin davalı idare tarafından davacıdan tahsiline ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine'' şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.