Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3592
Karar No: 2018/2600
Karar Tarihi: 03.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/3592 Esas 2018/2600 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/3592 E.  ,  2018/2600 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2005 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; dava ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 02.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı ..., 29096 ada 8 (eski 27480 ada 2) parsel sayılı taşınmazda davalı tarafından satın alınan 19/316 payın önalım hakkı nedeniyle iptali ve kendi adına tescilini istemiştir.
    ..., 07.12.2005 tarihli dilekçesi ile önalım hakkına dayanarak asli müdahale talebinde bulunmuştur. Mahkemece, ..."in süresindeki asli müdahale talebi kabul edildikten sonra 26.12.2007 tarihli duruşmada önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası açması için süre verilmesi sonucu, 16.01.2008 tarihinde açılmış olan önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası işbu dava ile birleştirilmiştir.
    ..., 06.03.2007 tarihli dilekçesi ile önalım hakkına dayanarak asli müdahale talebinde bulunmuştur.
    ..., 07.12.2005 tarihli dilekçesi ile dava konusu payın temlikinin, boşandığı eşi tarafından nafaka borcunun ödenmemesi nedeniyle yaptıkları icra takibinin sonuçsuz kalması amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, tasarrufun iptalini talep etmek suretiyle asli müdahale isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davaya konu payın değerinin daha yüksek olduğunu, söz konusu payın devrinin satış iradesi taşımayıp inançlı işlem sonucu yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tasarrufun iptali davasının kabulüne, önalım davası yönünden ise konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararın, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01.12.2011 tarih, 2011/846 Esas-2011/11487 Karar sayılı ilamı ile "önalım davası ile tasarrufun iptali davasının tefrik edilerek esas hakkında karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, ... tarafından ikame olunan tasarrufun iptali davasının tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği ve davacı ..."in davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davacı ..."nın davasının ise kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 05.05.2014 tarih, 2014/822 Esas- 2014/5766 Karar sayılı ilamı ile "...Davacı ..."in 31.01.2005 tarihinde satılan davaya konu payla ilgili olarak davacı ... tarafından 28.03.2005 tarihinde açılan önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemli davaya 07.05.2005 tarihinde asli müdahale talebinde bulunmuş ve payın yarısının adına tescilini istemiştir. Davacı ..."in asli müdahale talebi kabul edildiği halde daha sonra ayrı bir önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası açması için süre verilmiş, 16.01.2008 tarihinde açtığı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası hak düşürücü süreden reddedildiği anlaşılmıştır. Ancak davacı ... 07.12.2005 tarihinde usulüne uygun olarak diğer davacı ..."nın açtığı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasına asli müdahil olarak katıldığından davasının esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken daha sonra mahkemenin talebi doğrultusunda açtığı davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Dava konusu taşınmazdaki payın satışı işlemine karşı satıcı ..."in eski eşi ... tarafından tasarrufun iptali davası açılmıştır. Önalım hakkı gerçek satışlarda kabul edileceğinden satışın iptali halinde önalım hakkından bahsedilemez. Mahkemece ilgili tasarrufun iptali davasının sonucunun beklenmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, dava ve birleştirilen davanın kabulüyle davaya konu 29096 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 19/316 payın yarısının davacı ..., diğer yarısının davacı ... adına tesciline dair verilen kararın, Dairemizin 10.10.2016 tarih, 2016/2499 Esas- 2016/7999 Karar sayılı ilamı ile "davalıya ait 19/316 hissenin iptali ile 19/632 hissenin davacı ..., 19/632 hisseninde davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde yarı yarıya davacılar adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak, asıl ve birleştirilen davanın kabulüyle, 29096 Ada, 8 Parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 19/316 hissenin iptali ile 19/632 payının asıl davada davacı ..., 19/632 payının birleşen davada davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Bilindiği üzere, önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
    Somut olaya gelince; nafaka borcunun ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibinin sonuçsuz kalması amacıyla,... tarafından davalı ..."a muvazaalı olarak dava konusu taşınmazdaki payın devredildiği iddiası ile açılmış bulunan tasarrufun iptali davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır. ..."ın tasarrufun iptali davasını açmaktaki amacı, açtığı dava sonucu hak kazanacağı, alacağını tahsil etmeye yönelik olarak, danışıklı olduğunu ileri sürdüğü dava konusu payın satışına ilişkin işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasında yapılan yargılama sonunda davaya konu edilen satışın danışıklı olduğunun kanıtlanması halinde ... satışa konu edilen maldan da alacağın tahsili için yararlanabilecektir. Tasarrufun iptali davasında davacının bu hakkı şahsi sonuç doğuracağından, davanın kabul edilmesi halinde tapu kaydının iptaline değil, İİK"nun 283/1. maddesi gereğince, iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verileceğinden önalım isteğiyle iptal edilecek bir pay kalmayacağı görülmektedir. O halde, ... tarafından açılan tasarrufun iptali davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Öte yandan, asli müdahil ... hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamış olması da doğru görülmemiş, kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi