Esas No: 2021/7394
Karar No: 2022/2445
Karar Tarihi: 20.04.2022
Danıştay 5. Daire 2021/7394 Esas 2022/2445 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/7394 E. , 2022/2445 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7394
Karar No : 2022/2445
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Bakanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu ve ceza hukukuna ilişkin bütün ilkelerin uygulanması gerektiği, FETÖ/PDY'nin 26 Mayıs 2016 tarihinde terör örgütü olarak ilan edilmesi nedeniyle bu tarihten önce ilan edilmiş bir terör örgütü olmadığı için geçmişteki fiilleri nedeniyle terör örgütü üyeliğinden ceza verilemeyeceği, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla iki kez yargılanmasının (adli ve idari) hukuka aykırı olduğu ve verilen kararın ''non bis in idem'' ilkesine aykırılık teşkil ettiği, FETÖ/PDY'nin 26 Mayıs 2016 tarihinde terör örgütü olarak ilan edilmesi nedeniyle bu tarihten önce ilan edilmiş bir terör örgütü olmadığı için geçmişteki fiilleri nedeniyle terör örgütü üyeliğinden ceza verilemeyeceği, somut olayda yaptırıma dayanak olan önceden yayınlanmış (erişilebilir) ve uygulaması öngörülebilir nitelikte bir kanuni düzenlemenin bulunmadığı, idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacağı, kimsenin işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilinden dolayı cezalandırılamayacağı, yasal bir sendikaya üye olmasının kamu görevinden çıkarılmaya gerekçe yapılamayacağı, sendika/dernek üyeliğine ilişkin bilgilerin kişisel veri niteliğinde olduğu ve mahkeme kararı olmaksızın delil olarak kullanılamayacağı, Bank Asya'nın devlet kurumlarının verdiği izne dayalı olarak kurulduğu ve devlet kurumlarının denetim ve gözetimi altında yasal olarak bankacılık faaliyetinde bulunduğu, bankaya para yatırmak gibi işlendiği zaman suç olmayan bir faaliyetin suç delili olarak gösterilmesinin AİHS ve Anayasa'nın ihlali anlamına geldiği, Cihan Medya'ya yaptığı ödemelerin yasal nitelikte olduğu ve örgüte mali destek olarak kabulünün hukuka aykırı olduğu, dini sohbetlere katılmanın toplanma özgürlüğü ile din ve vicdan özgürlüğünün kapsamı ve koruması altında olduğu, davacı hakkında verilmiş mahkumiyet kararının kamu görevinden çıkarma işlemine gerekçe olarak gösterilmesinin masumiyet karinesinin ihlali niteliğinde olduğu, ByLock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, ByLock kullandığının teknik verilerle ispat edilmesi gerektiği, ByLock programına ilişkin hard disk ve flaş belleğin kendisine verilmesi ve savunma hakkı tanınması gerektiği, çelişmeli yargılama, silahların eşitliği, aleniyet ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunca ve İdare Mahkemesince sadakat yükümlülüğüne riayet etmediğine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulmadığı, özel hayat ve aile hayatına saygı hakkı, eğitim hakkı, mülkiyet hakkı, gerekçeli karar hakkı gibi bir çok temel insan hak ve özgürlüğünün ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA,temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.