MAHKEMESİ : Muş İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2014
NUMARASI : 2011/31-2014/39

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir.
İİK.nun 170/3. maddesinde, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılacak inceleme sonunda "inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu" anlaşıldığı takdirde itirazın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen 24.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda; bono üzerinde bulunan söz konusu imzaların borçlu B.. S.."in eli ürünü olduğu sonucuna varıldığının bildirildiği görülmüş, dolayısıyla inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu tespit edilmiştir.
Öte yandan İİK"nun 169/a-1 maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir.
Borçlunun ibraz ettiği 30.12.2008 tarihli ibraname başlıklı belgenin, dava ve takip dışı lehtar tarafından düzenlendiği görülmüştür. Alacaklının, bono bedelinin tahsil edildiğine dair kabul beyanı da bulunmadığına göre, anılan belge İİK"nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgelerden kabul edilemez. Bu durumda borçlunun borcu olmadığını İİK"nun 169/a-1. maddesinde sayılan belgelerle kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.