
Esas No: 2022/3369
Karar No: 2022/3721
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/3369 Esas 2022/3721 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/3369 E. , 2022/3721 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada davada Bursa 11.Asliye Hukuk ve Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemeleri’nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresinde kalan Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan Adlî Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, muris muvazaası nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, davada murisin terekeden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak mal varlığının davalıya devredildiği iddiası ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ne var ki murisin ölümünden sonra taşınmazın dava dışı üçüncü kişilere temlik edildiği, bu nedenle bedel isteminde bulunulduğu ifade edildiği, iptal ve tescil olanağı bulunmadığı belirtilerek bedel isteminde bulunulmuş olması davanın taşınmazın aynına ilişkin olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı, davanın bu açıklanan niteliği karşısında, davada taşınmazların bulunduğu yer Mahkemesinin yetkili olduğu, buna göre, tazminat isteğine dayanak tapu kaydının Denizli İli, Merkezefendi İlçesi tapu kütüğüne kayıtlı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, taşınmazın temlikinden kaynaklanan alacak davalarında yetki konusunda özel bir düzenleme olmadığından yetkili mahkemenin genel yetki kuralı gereğince davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, bir davanın dayandığı temel hukuki sebebin taşınmazın aynına ilişkin olması o davanın da her halükarda taşınmazın aynıyla ilgili olduğu anlamına gelmeyeceği, somut olayda da olduğu gibi araştırılması gereken husus muris muvazaasının varlığı ya da yokluğu olduğu, tahkikat sonucunda verilecek hükmün taşınmazın aynını etkileyecek mahiyette olmadığı, yine davalının tazminat ödemesine karar verilmesi halinde ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı ileri sürülemeyeceğine göre, taşınmazla ilgili açılan tazminat davasının da taşınmazın aynına ilişkin olduğu belirtilerek kesin yetki kuralına tabi olacağı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Taşınmazın temlikinden kaynaklanan alacak davalarında yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
HMK'nın 6/1. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 19/2. maddesi uyarınca yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Aynı Kanun’un 116/1-a maddesi kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. Son olarak; "Cevap dilekçesini verme süresi" başlıklı 127/1. maddesi ise; "Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir." şeklinde düzenleme getirmektedir.
Somut olayda davanın, Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, davalının usulüne uygun olarak süresi içinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer olan Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.