11. Hukuk Dairesi 2016/6629 E. , 2018/272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/11/2015 tarih ve 2014/646-2015/1590 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin sermayesinin %60 pay oranında ortağı olduğunu, şirketin 22/07/2010 tarihli 5 ve 6 numaralı ortaklar kurulu toplantısında hisse devri yapıldığını, bu toplantıda alınan kararda müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, şirkette %40 pay sahibi olan ..."nın hissesinin ..."e devir edildiğini, ..."ün müvekkilinin yerine geçerek 10 yıl süre ile münferit imzası ile şirket müdürü olarak yetkili kılındığını, ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/207 esas 2012/1222 karar sayılı dosyası ile sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ceza verildiğini iddia ederek 5 ve 6 nolu kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, davalı gerçek kişilerin şirkete verdiği zararların tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, şirket ortaklar kurulu kararlarının iptali için dava açma süresinin karar tarihinden sonra 3 ay olup, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğunu, davanın açılış tarihinin 01/08/2013 olduğunu, ayrıca davacının 06/10/2011 tarihinde savcılığa olay ile ilgili şikayet dilekçesi verdiğini, ... 4. Asliye Ceza Mahkemesindeki davada açıldığını bu kadar uzun süreden sonra dava açmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, yapılan hisse devir işleminde davacının aleyhine bir işlem olmadığını, savunarak davanın reddini
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket tarafından 22/07/2010 tarihli ortaklar kurulu kararında şirket ortağı ..."nın şirkette bulunan hissesinin ..."e devir edilmesine, şirket müdürü ..."nın imza yetkisinin iptaline, 10 yıl süre ile ..."ün şirket müdürü olarak yetkili kılınmasına karar verildiği, kararların altında şirket ortağı ..."ın adına atılı imzanın davacı ..."ın eli ürünü olmadığı, dolayısıyla alınan kararların geçersiz olduğu, davalı ..."ün müdür olarak seçilmesinden sonra şirketin iyi idare edilmediği, şirketin vergi borcunun arttığı tespit edilmiş ise de şirketin ne kadar zarara uğratıldığının tespit edilemediği, davacı tarafından zararın taraflarına iadesi hususunda bir taleplerinin bulunmadığı, ... 555. maddesi gereğince pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilecekleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı şirket ortakları tarafından alınan 22/07/2010 tarih ve 5 ve 6 numaralı kararların iptaline, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalı şirket ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ile davalı gerçek kişilerin şirkete verdikleri zararların tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece ortaklar kurulu kararlarının iptali ile fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir. HMK’nın 326/2. maddesinde ‘davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme yargılama giderlerini tarafların haklılık durumuna göre paylaştırır.’ hükmü düzenlendiği, mahkemece bu hüküm doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildikten sonra davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin tarafların haklılık durumu dikkate alınıp paylaştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu yönlerden davalılar lehine bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.