Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2828
Karar No: 2018/185
Karar Tarihi: 16.01.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2828 Esas 2018/185 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/2828 E.  ,  2018/185 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ... davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı şirketten her biri aylık 1.100 TL olmak üzere 5.500 TL aylık bedelle 5 adet araç ...ladığını, ödemeler için toplam 12 adet her biri 5.500 TL olmak üzere alacaklısı davalı şirket, borçlusu davacı ve kefilleri ... ve ... olan toplam 12 adet senet verildiğini, ...lanan ... aracın arızalanması nedeniyle 30/07/2010-21/08/2010 tarihleri arasında davalıya bırakıldığını, ... aracın ise arızalanması nedeniyle 10/08/2010 tarihinde servise bırakıldığını, bu sürelerin ... bedelinden düşeceğinin kararlaştırıldığını, ...lanan araçların 16/10/2010 tarihinde ...ya verene teslim edildiğini, ... borcuna karşılık verilen 9 adet bononun bedelsiz kaldığını belirterek 10/12/2010 vade tarihli 5.500 TL bedelli, 10/01/2011 vade tarihli 5.500 TL bedelli, 10/02/2011 vade tarihli 5.500 TL bedelli, 10/03/2011 vade tarihli 5.500 TL bedelli, 10/04/2011 vade tarihli 5.500 TL bedelli, 10/05/2011 vade tarihli 5.500 TL bedelli 10/06/2011 vade tarihli 5.500 TL bedelli, 10/07/2011 vade tarihli 5.500 TL bedelli, 10/08/2011 vade tarihli 5.500 TL bedelli senetlerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve iki adet aracın arızalanıp kullanılamaması sebebiyle ödenen 2.385 TL"nin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Müdahale talebinde bulunan ...; davalı ile arasındaki ... sözleşmesinden kaynaklı olarak dava konusu bonoların davalıya verildiğini, davaya konu senetlerin kefili olduğunu, davanın kendisinin hukuki durumunu etkiyeceğini belirterek davaya, davacı yanında asli müdahil olarak katılmasına ve senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ; asli müdahalede bulunan ... ile müvekkili arasında 05/07/2010 tarihli bir yıl süreli araç ...lama sözleşmesi imzaladığını, ...cı ..."un ... borcuna karşılık davalı şirketin senetlerini müvekkiline verdiğini, ...lanan araçların 16/10/2010 tarihinde teslim edildiğini, ...cının ... süresinin bitiminden önce ... akdini feshetmesi veya araçları geri vermesi halinde ... ücretinin tamamının ödeneceği, tenkise ve indirime tabi olmayacağının sözleşmede açıkça düzenlendiğini, ...cının bir yıllık ... bedelinin tamamını ödemek zorunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davacı ve asli müdahil vekili, ... bedelinin tamamının ödeneceğine ilişkin hükmün sözleşmeye sonradan eklendiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece, ... sözleşmesinde sürenin bitiminden önce araçların teslimi veya sözleşmenin feshi halinde dahi ...cının ... bedelinin tamamını ödemeyi kabul ettiğinin kararlaştırıldığı, bu hükmün sonradan sözleşmeye eklendiğinin davacı tarafça yazılı belge ile ispat edilemediği, davacının ... bedelinin tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davacının ve asli müdahilin davasının reddine karar verilmiş, hükmün davacı ve asli müdahil tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 17.02.2014 tarih, 2013/7108 esas ve 2014/1598 karar sayılı ilamıyla “... Asli müdahil ... ile davalı şirket arasında 05/07/2010 tarihli, bir yıl süreli, beş ayrı ... sözleşmesi ile beş adet aracın ...landığı anlaşılmaktadır. ... bedeli karşılığında davacı şirketin borçlu, asli müdahilin kefili olduğu 12 adet bononun davalı şirkete verildiği, ...lanan araçların 16/10/2010 tarihli teslim tutanağı ile ...ya verene teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. ... sözleşmelerinde "İş bu sözleşmenin süresi 1 yıl olup, sürenin bitiminden önce araçların teslimi veya sözleşmenin feshi halinde dahi ...cı ... bedelinin tamamını ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder" şeklindeki ibare sözleşmeye elyazısı ile eklendiği ve ...cı tarafından paraf edilmediği için itibar edilemez. ... sözleşmeleri ...cı tarafından haksız şekilde feshedildiğine göre kural olarak ...cı, ... dönemi sonuna kadarki ... parasından sorumludur. Ancak BK 98. maddesi göndermesi ile aynı kanunun 44. maddesi uyarınca ...layanın da zararın artmasına neden olmaması gerekir. ...cının sorumluluğu ...lananın ... sözleşmesindeki bedel ve koşullarda yeniden ...ya verilebilceği süre kadardır. Esasen kanun koyucu bu kuralı 6098 sayılı TBK 325. maddesi ile kanun hükmü haline getirmiştir. ... sözleşmesine konu araçların yeniden ...ya verilip verilmediği üzerinde durularak ve ...lanan araçların aynı şartlarla ne kadar süre içinde ...ya verilebileceği gerektiğinde uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilerek, tespit edilecek bu makul süre kadar ... parasından ...cının sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile ... süresi sonuna kadarki tüm ...dan davacının sorumlu tutularak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. ” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı ve asli müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
    Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde hükmün ihtiva etmesi gereken hususlar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince, yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
    Somut olayda; Asli müdahil ... ile davalı şirket arasında 05/07/2010 tarihli, bir yıl süreli, beş ayrı ... sözleşmesi ile beş adet aracın ...landığı anlaşılmaktadır. ... bedeli karşılığında davacı şirketin borçlu, asli müdahilin kefili olduğu 12 adet bononun davalı şirkete verildiği, ...lanan araçların 16/10/2010 tarihli teslim tutanağı ile ...ya verene teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece hükmün gerekçe kısmında, bilirkişi raporuna dayalı olarak, ...lanan araçların sözleşme süresi sonuna kadar olan ... bedellerinden ...cının sorumlu olmadığı, ancak, arıza nedeniyle iade edilenler hariç, ...cının erken fesih nedeniyle makul süre ... bedelinden sorumlu olacağı bunun da 5.596,43 TL olduğu belirtilmesine rağmen davanın reddine karar verilmiştir. Dava 9 adet her biri 5.500 TL lik bono olmak üzere toplam 49.500 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile 2.385 TL"nin istirdatı istemine ilişkin olup, mahkeme gerekçesinde davacı ve asli müdahilin toplam 5.596,43 TL ödenmeyen borcu olduğunun belirtilmiş olmasına karşın, gerekçesinin son satırında ve kararın hüküm fıkrasında davanın reddine hükmedilmek suretiyle, gerekçenin kendi içnde ve hükümle gerekçe arasında çelişki yaratılmıştır.
    Bu itibarla, karar gerekçesi ile hüküm kısmının çelişkili olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    2-) Bozma nedenlerine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bende açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı ve asli müdahil yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacının ve asli müdahilin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi