Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/25290 Esas 2017/3257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/25290
Karar No: 2017/3257
Karar Tarihi: 15.03.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/25290 Esas 2017/3257 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/25290 E.  ,  2017/3257 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, 05.08.2012 tarihli senet bedelinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davalı borçlunun ikametgah adresinin ... olduğundan yetkili icra dairesinin ...İcra Dairesi olduğu, davalı borçlunun ...İcra Müdürlüğünün 2014/3080 Esas sayılı takip dosyasında açıkça yetkiye itirazda bulunduğu, davacı tarafından yetkili icra dairesinde başlatılan usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Her ne kadar mahkemece yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de İİK"nun 50/1.maddesinde HMK"nun yetki konusundaki hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiş olup, yine aynı Kanunun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrasında, “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” 4. fıkrasında da, “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir.” düzenlemesi mevcuttur. Davalı süresi içinde yetki itirazında bulunmadığı gibi kesin yetki de dava konusu olayda bulunmamaktadır. O halde; mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.