Esas No: 2021/7490
Karar No: 2022/2482
Karar Tarihi: 20.04.2022
Danıştay 5. Daire 2021/7490 Esas 2022/2482 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/7490 E. , 2022/2482 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7490
Karar No : 2022/2482
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile yoksun kalındığı iddia olunan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, MGK kararlarının hukuki bağlayıcılığının bulunmadığı, MGK kararlarına atıf yapılmasının hukuki devleti ilkesine aykırı olduğu, FETÖ/PDY terör örgürtünün 26 Mayıs 2016 tarihinde terör örgütü olarak ilan edilmesi nedeniyle bu tarihten önce ilan edilmiş bir terör örgütü olmadığı için geçmişteki fiilleri nedeniyle terör örgütü üyeliğinden ceza verilemeyeceği, OHAL KHK'larında yer verilen ''iltisak veya irtibat'' kavramları ile Bölge İdare Mahkemesinin bu kavramlara yüklediği anlamların muğlak nitelikte olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacağı, dernek ve sendika üyeliğinin örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu, dernek ya da vakfa üye olmayı suç saymanın kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırı olduğu, dernek veya sendikaların Anayasa'da korunan hakların kullanılarak kurulduğu, Bank Asya'nın devlet kurumlarının verdiği izne dayalı olarak kurulduğu ve devlet kurumlarının denetim ve gözetimi altında yasal olarak bankacılık faaliyetinde bulunduğu, bankaya para yatırmak gibi işlendiği zaman suç olmayan bir faaliyetin suç delili olarak gösterilmesinin AİHS ve Anayasa'nın ihlali anlamına geldiği, herhangi bir sivil toplum kuruluşuna bağış yapmanın suç olarak nitelendirilemeyeceği, mahkumiyet kararının davacının KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı tarihten sonra ortaya çıkması nedeniyle daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği, ByLock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, ByLock kullandığının teknik verilerle ispat edilmesi gerektiği, ByLock programına ilişkin hard disk ve flaş belleğin kendisine verilmesi ve savunma hakkı tanınması gerektiği, çelişmeli yargılama, silahların eşitliği, aleniyet ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, OHAL sürecinde görülen yargılamaların pek çok yönden açık hak ihlallerine neden olduğu, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunca ve İdare Mahkemesince sadakat yükümlülüğüne riayet etmediğine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulmadığı, görevini ifa ederken Devlete sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, özel hayat ve aile hayatına saygı hakkı, eğitim hakkı, mülkiyet hakkı, gerekçeli karar hakkı gibi bir çok temel insan hak ve özgürlüğünün ihlal edildiği iddia edilmektedir. Öte yandan, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasa'ya aykırı olduğu iddia edilerek iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması talep edilmiştir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeyerek ve Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de; davacı hakkındaki mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi "masumiyet karinesi" gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.