Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9150
Karar No: 2019/11257
Karar Tarihi: 24.06.2019

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/9150 Esas 2019/11257 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi, suça sürüklenen bir çocuk hakkında açılan davanın aynı fiil nedeniyle verilmiş bir hüküm olduğundan bahisle reddine karar verdi. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu iddianamede farklı tarihli eylemlerin bulunması nedeniyle davanın mükerrer olmadığını belirtti ve mahkemenin esas hakkında bir hüküm kurması gerektiğine karar verdi. Kararda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/7. maddesi ve 309. maddesi belirtilmiştir.
2. Ceza Dairesi         2019/9150 E.  ,  2019/11257 K.

    "İçtihat Metni"

    Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında açılan davanın, aynı fiil nedeniyle verilmiş bir hüküm olduğundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/7. maddesi uyarınca reddine dair TARSUS 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2011 tarihli ve 2009/561 esas, 2011/191 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/04/2019 gün ve 94660652-105-33-2617-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/04/2019 gün ve 2019/38106 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk hakkında 05/08/2009 tarihli iddianame ile müşteki ..."ya karşı 30/07/2009 tarihli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından dolayı Tarsus 3. Asliye Ceza mahkemesinde dava açıldığı, yine aynı (05/08/2009) tarihli iddianame ile müşteki ..."ya karşı 27/07/2009 tarihli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından dolayı Tarsus 4. Asliye Ceza mahkemesinde dava açıldığı, Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2010 tarihli ve 2009/470 esas, 2010/818 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararı müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi üzerine yapılan yargılama sonucunda, Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2014 tarihli ve 2014/122 esas, 2014/169 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilerek, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 142/1-d, 143, 116/4, 35, 43, 31 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 16 gün ve 8 ay 10 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği, Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 07/03/2017 tarihli ve 2014/37806 esas, 2017/2638 sayılı ilamı ile "Suça sürüklenen çocuk hakkında 27.07.2009 tarihinde şikayetçiye ait konuta haksız yere elde ettiği anahtarla girerek bir adet televizyonu çalması nedeniyle kamu davası açıldığı, suça sürüklenen çocuğun aynı şikayetçiye yönelik 30.07.2009 tarihinde teşebbüste kalan eylemi nedeniyle açılan bir kamu davası bulunmadığı halde TCK"nun 43. maddesi gereğince cezasında artırım yapıldığı gözetildiğinde öncelikle suça sürüklenen çocuk hakkında 30.07.2009 tarihli eylemi nedeniyle kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak açılmadığının anlaşılması halinde suç duyurusunda bulunulup, kamu davası açıldığı taktirde dosyalar birleştirilerek, TCK nun 43. maddesinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı tartışılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi," gerekçesiyle bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/03/1990 tarihli ve 1990/8-3-70 sayılı, 09/10/2007 tarihli ve 2007/11-44-200 sayılı ve benzeri kararlarında da vurgulandığı üzere; iddianamede bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin o olay hakkında dava açıldığını göstermeyeceği, bu durumda suça sürüklenen çocuk hakkında açılan davanın mükerrer olmadığı farklı tarihli eylemleri içerdiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/7. maddesinde öngörülen davanın reddi koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, Mahkemesince yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Suça sürüklenen çocuk ... hakkında 05/08/2009 tarihli ve 2009/3040 Esas sayılı iddianame ile müşteki ..."ya karşı 30/07/2009 tarihli eylemi sebebiyle hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından dolayı Tarsus 3. Asliye Ceza mahkemesinde dava açıldığının, yine 05/08/2009 tarihli ve 2009/3020 Esas sayılı iddianame ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."ya karşı 27/07/2009 tarihli eylemi sebebiyle hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından dolayı Tarsus 4. Asliye Ceza mahkemesinde dava açıldığının, Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2010 tarihli ve 2009/470 Esas – 2010/818 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin, bu kararın kesinleşmesinden sonra suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi üzerine yapılan hüküm açıklama yargılaması sonucunda, Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2014 tarihli ve 2014/122 Esas – 2014/169 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilerek, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d, 143/1, 35, 43/1, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca 8 ay 10 gün ve aynı Kanun’un 116/4, 43/1, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 16 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiğinin, Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesinin bu kararının temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07/03/2017 tarihli ve 2014/37806 Esas - 2017/2638 Karar sayılı ve "Suça sürüklenen çocuk hakkında 27.07.2009 tarihinde şikayetçiye ait konuta haksız yere elde ettiği anahtarla girerek bir adet televizyonu çalması nedeniyle kamu davası açıldığı, suça sürüklenen çocuğun aynı şikayetçiye yönelik 30.07.2009 tarihinde teşebbüste kalan eylemi nedeniyle açılan bir kamu davası bulunmadığı halde TCK"nun 43. maddesi gereğince cezasında artırım yapıldığı gözetildiğinde öncelikle suça sürüklenen çocuk hakkında 30.07.2009 tarihli eylemi nedeniyle kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak açılmadığının anlaşılması halinde suç duyurusunda bulunulup, kamu davası açıldığı taktirde dosyalar birleştirilerek, TCK nun 43. maddesinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı tartışılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi," şeklinde gerekçe içeren ilamı ile anılan hükmün bozulmasına karar verilmesi üzerine mahal mahkemesince yapılan araştırma sonucu Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2011 tarihli ve 2009/561 Esas - 2011/191 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki ..."ya karşı 30/07/2009 tarihli eylemi sebebiyle açılan davanın, aynı fiil nedeniyle verilmiş bir hüküm olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verildiğinin ve bu ret kararının temyiz edilmeden kesinleştiğinin anlaşılması karşısında;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/03/1990 tarihli ve 1990/8-3-70 sayılı, 09/10/2007 tarihli ve 2007/11-44-200 sayılı ve benzeri kararlarında da vurgulandığı üzere; iddianamede bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin o olay hakkında dava açıldığını göstermeyeceği, bu durumda suça sürüklenen çocuk hakkında açılan davanın mükerrer olmadığı farklı tarihli eylemleri içerdiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/7. maddesinde öngörülen davanın reddi koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, mahkemesince 30/07/2009 tarihli eylem için yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (TARSUS) 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 11/02/2011 tarihli ve 2009/561 E., 2011/191 K. sayılı kararın belirtilen nedenle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi