11. Hukuk Dairesi 2019/2981 E. , 2020/972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/07/2017 tarih ve 2016/421 E- 2017/359 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 10/05/2019 tarih ve 2018/1121 E- 2019/547 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “XSOCKS” ibaresinin marka olarak adına tescili için 2015/55067 numarası ile davalı Kuruma başvuruda bulunduğunu, davalı şirketin başvuruya 2008/15732 sayılı “X SOCKS FACTORY+ŞEKİL” ibareli markasına dayalı olarak itiraz ettiğini, itirazın Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, bu karara karşı davalı şirket tarafından yapılan itirazın YİDK tarafından davalı şirketin öncelik hakkının bulunduğu gerekçesiyle kısmen kabul edildiğini, 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi gereğince başvuru kapsamındaki 25. sınıf emtialardan bir kısmının başvuru kapsamından çıkartıldığını, müvekkilinin yurt dışında pek çok marka ve patent tescili olan iyi bilinen bir firma olduğunu, 1997 yılından itibaren “XSOCKS” markası ile faaliyette bulunduğunu, bilinçli tüketici nezdinde ürünlerinin farklı olduğunun kolayca anlaşılabileceğini, İsviçre Patent Ofisinde “XSOCKS” markasının 03/10/2014 tarihli başvuru ile 18, 23 ve 25. sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkilinin markasının davalı şirket markasından çok daha önceki tarihlerde piyasada var olduğunu, markaların 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığını, “SOCKS” ibaresinin 25. sınıf emtialar açısından jenerik bir ifade olduğunu, markaların bütün olarak değerlendirildiğinde aralarında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ileri sürerek, YİDK’in 18/08/2016 tarih 2016-M-8414 sayılı kararının iptaline, 25. sınıf emtialar açısından tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, markalardaki esaslı unsurun “X” ibaresi olduğunu, tüketicilerin aynı ürünleri aynı reyonlarda görmesi halinde yanılgıya düşeceklerini, marka kapsamından 25. sınıftaki emtiaların çıkartılarak iltibas ihtimalinin önlendiğini, ayrıca davacının 2008 yılından önce ülkesellik prensibi gereği Türkiye’de tescilli markasının olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin 1953 yılından beri üretim yapıp ürünlerini ihraç eden tanınmış bir firma olduğunu, markalarının tescil edildiği tarihten itibaren aktif şekilde kullanıldığını, davacı şirketin dünyaca tanınmış bir şirket olmadığı gibi tescili istenen markanın da tanınmış bir marka olmadığını, davacının markası altında ürettiği ürünler ile müvekkilinin ürünlerinin farklı özelliklerde olduğunu, işaretlerin ayırt edilemeyecek kadar aynı ve benzer olduğunu, karışıklık tehlikesinin ortaya çıkabileceğini, markalardaki esaslı unsurun “X” ibaresi olduğunu, marka kapsamındaki ürünlerin aynı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı başvurusu ile davalı markasının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca benzer olduğu, davacının “X SOCKS” ibaresini içeren markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 bendi anlamında tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle de somut uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, davacının dava konusu “X SOCKS” ibareli markaya ilişkin 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi bakımından eskiye dayalı kullanım hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, 25. sınıfta hem başvuru hem de itiraza dayanak markanın aynı malları içerdiği, ibarelerin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca benzer olduğu, 556 sayılı KHK."nın 8/3. maddesinin sadece yapılmış bir başvuruya itiraz hakkı verdiği, bu maddeye dayalı olarak davacının kendisinden önce tescil edilmiş bir marka varken o markanın hükümsüzlüğünü sağlamadan yeni bir başvuruda bulunma hakkı olmadığı, davacı marka başvurusunda bulunan taraf olduğundan 556 sayılı KHK 8/3 maddesi uyarınca önceki kullanımlarına dayanarak başvurusunun tescilini isteyemeyeceği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.