13. Hukuk Dairesi 2016/26879 E. , 2020/370 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, ...’ın ... Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım San A.Ş. de çalışmakta iken 30.07.2003 tarihinde meydana gelen patlama sonucu kolunun omuzundan parçalandığını, dirsek ile bilek arasında parçalanmalar meydana geldiğini, vücudun çeşitli yerlerine metal parçaları isabet ettiğini tedavi edilmek üzere davalıya ait ... kuruluşuna getirildiğini, bir dizi ameliyatlar geçirdiğini, davalıya ait hastanelerde yanlış tedaviler uyguladığını, yanlış işlemler yapıldığını, gerekli olmayan cerrahi müdahaleler yapıldığını, bu tedavi ve gereksiz yere defalarca yapılan ameliyatlar neticesinde hastane masraflarının bir milyon TL civarında tuttuğunu ve ödendiğini, uzun ve gereksiz tedavi neticesinde psikolojisinin bozulduğunu, psikolojik tedavi gördüğünü, eşi ve çocuğunun gereksiz ve yanlış ameliyatlar sonucu psikolojik travma yaşadığını ileri sürerek, davalıya 2003 yılından itibaren ödenen tedavi giderlerinin toplam miktarının tespiti ile şimdilik ... için 2.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminat ile ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın ilk ameliyat tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, hem maddi hem de manevi tazminat taleplerinin reddi ile davalı yararına 36.030,00 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş ise de; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesinde “(1) manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece kanuni düzenleme göz ardı edilerek, “36.030,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle 3. bendin hükümden tamamen çıkarılmasına, yerine “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen maddi tazminat gereğince 1.800,00 maktu vekalet ücretinin davacı ...’dan tahsili ile davalı tarafa verilmesine” “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen manevi tazminat gereğince 1.800,00 maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı tarafa verilmesine“ şeklinde yazılmasına, sonra gelen bentlerin teselsül ettirilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 29,20 TL. harcın davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.