16. Ceza Dairesi 2020/2395 E. , 2021/3316 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.01.2018 tarih ve 2017/62 - 2018/5 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1- Sanıklar ..., ... ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddeleri ile TCK"nın 53/1-2-3, 58/6-7-9, 63 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
2- Sanık ... hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddeleri ile TCK’nın 221/4-2. cümle-5, 62/1, 53/1-2-3, 58/6-7-9 , 63 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ...’ın duruşmalı inceleme istemlerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile ilgili olarak;
Toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ"de örgüt liderinin talimatı üzerine hesap açtığı ya da işlem yaptığı yönünde delil bulunmayan sanıklar ... ...’ın anılan banka nezdinde açılmış hesaplarının bulunmasının ve bu hesaba ait mutad hesap hareketlerinin müsnet suç yönünden örgütsel faaliyet yada delil olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi ve sanık ...’ın ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanıklar ..., ..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanıklar hakkında ilgili ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b- Sanık ... yönünden;
TCK"nın 221/4. maddesinde, etkin pişmanlık nedeniyle cezada yapılacak indirim oranının "üçte birden dörtte üçe kadar" olarak belirlendiği gözetildiğinde, aşamalarda örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde örgüt üyeleri, örgütün yapısı ve faaliyetleri ile ilgili ayrıntılı olarak bilgi veren sanık hakkında kanunda gösterilen miktara uygun, verilen bilgiye göre orantılı, makul bir indirim yapılması gerekirken, 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
2- Sanık ... ile ilgili olarak;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, buna ilişkin delilin atılı suçun sübutu/vasfı açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilip, istinaf ve temyiz aşamalarında geldiği anlaşılan, “......” isimli şahıslara ait beyanlar ve dijital veri inceleme raporları ile birlikte duruşmada CMK’nın 217. maddesi uyarınca okunup tartışılması, gerekirse adı geçen şahısların tanık sıfatıyla bilgisine başvurulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b- Kabul ve uygulamaya göre de;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında ilgili ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Tüm sanıklar yönünden kabul ve uygulamaya göre de;
Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanıklar hakkında doğrudan TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, uygulama maddesi olarak ayrıca TCK"nın 58/6. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 108/4. maddesinin de yazılması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’ın tutuklulukta geçirdikleri süre, bozma nedeni, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.