23. Hukuk Dairesi 2019/600 E. , 2020/496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... (... Müt. İnş. Elek. Güv. ve Taah. İşleri) vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı şirketlerin çalıştırdıkları işçinin işçilik alacağını ödemeyerek Kahramanmaraş İş Mahkemesinin 2012/671 Esas, 2013/589 Karar sayılı dosyasında kıdem tazminatı ve diğer alacakların müvekkil kurumdan tahsiline karar verildiğini, müvekkili kurum tarafından icra dosyası borcunun ödendiğini, müvekkilinin haksız yere ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekilleri; davanın reddini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketlerin ihale aşamasında işçilerine ödenmesi gereken kıdem tazminatını kurumdan %3 sözleşme ve genel giderler kalemi içerisinde aldığı, ancak davalı alt işverenlerin işçi alacaklarından işçinin kendi sözleşme sürelerine isabet eden çalışma süresi ile sınırlı olarak sorumlu oldukları gerelçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı .... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... - ... Müteahhitlik vekili temyiz etmiştir.
1) Dava , rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer"ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
Somut olayda mahkemece HMK 297/2 maddesine de aykırı olacak şekilde, bilirkişi raporuna atıf yapılarak her bir davalıdan tahsil edilecek bedel belirtilmeden infazda tereddüt uyandıracak nitelikte bir karar verildiği görülmektedir. Bu durumda yukarıdaki ilkeler çerçevesinde infazı kabil bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre, davacı vekili ve davalı .... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... - ... Müteahhitlik vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davacı vekili ve davalı .... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... (... Müt. İnş. Elek. Güv. ve Taah. İşleri) vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 29.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.