Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1168
Karar No: 2018/2577
Karar Tarihi: 02.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1168 Esas 2018/2577 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davacının bahsi geçen bağımsız bölümleri satın aldığını ve bedelini tamamen ödediğini savunduğunu belirtti. Davacı, bir adi senet ile bağımsız bölümleri satın aldığını iddia etti ancak mahkeme, taşınmazların sadece resmi senet ile satılabileceğini ve harici satış senedinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verdi. Davacı vekili karar düzeltme talebinde bulundu. İçtihadı Birleştirme Kararı'na atıfta bulunarak, yapsatçı konumunda olan davalı şirketin yaptığı satış sözleşmesinin geçerli olması gerektiği belirtildi. Ticaret Mahkemesinin iflasa karar vermesi anında borçlu hakkında iflas açılmış olacağı için temlik sözleşmelerinden doğan borçların taşınmazın tapu kaydı üzerinde genellikle masaya geçtiği belirtildi. Kural olarak, sözleşmeler taraflardan birinin iflas etmesiyle son bulmaz, ancak iflastan önce yapılan sözleşmenin taraflarından biri, sözleşmenin ifasını talep edebilir. Davanın mahkemece reddedilmesi doğru olmadığı sonucuna varıldı ve onama kararı kaldırılarak hükmün bozulması kararlaştırıldı. Detaylı kanun maddeleri: 1255 sayılı parseldeki taşınmazların
14. Hukuk Dairesi         2017/1168 E.  ,  2018/2577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.10.2016 gün ve 2015/16971 Esas- 2015/7748 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 1255 sayılı parselde kayıtlı 18, 91, 95 ve 96 nolu bağımsız bölümleri 10.4.1999 tarihinde harici satış senedi ile davalıdan 24.000 TL bedel karşılığı satın aldığını, bedeli tamamen ödediğini, bu nedenle bahsi geçen bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece, taşınmazların sadece resmi senet ile satılmasının mümkün olduğu, harici satış senedinin geçersiz olduğundan bahisle dava reddedilmiş, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizin 03.10.2016 tarih, 2015/16971 esas, 2016/7748 karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    Davacı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir.
    Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir.
    Somut olayda; davacı 10.4.1999 tarihli adi senet ile yeni 3636 parsel 18, 91, 95 ve 96 no"lu bağımsız bölümleri davalıdan satın aldığı ve bedelini ödediği gerekçesi ile dava açarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesi iflas idare memuru olan avukat ..."a tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir cevap sunulmamıştır.
    Mahkemece taraflar arasındaki adi yazılı senet geçersiz kabul edilerek tapu iptal ve tescil talebi reddedilmiştir. Halbuki davacı ... ile davalı müflis inşaat şirketi arasında yapılan sözleşme alacağın temliki hükümlerine tabi olup, yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı" na göre geçerlidir.
    Bu durumda mahkemece davalı firmanın yapsatçı konumunda olup olmadığı araştırılmalı, yapsatçı konumunda ise yapılan satış sözleşmesi alacağın temliki hükümlerine göre yazılı şekilde yapılması nedeni ile geçerli kabul edilmelidir.
    Ticaret Mahkemesinin iflasa karar vermesi anında borçlu hakkında iflas açılmış olur. Bundan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar ve masaya geçer. Müflis masaya giren bir mal ve hak üzerinde tasarrufta bulunmuşsa bu işlem geçersizdir. İflas kararından önce müflisin temlik sözleşmelerinden doğan borçları taşınmazın tapu kaydı henüz müflis üzerinde bulunduğundan masaya geçmekle iflas nedeniyle asıl akit (satım akti) yapılamamaktadır.
    Kural olarak sözleşmeler taraflardan birinin iflas etmesiyle son bulmazlar. Bu halde iflas etmemiş olan taraf sözleşmenin ifasını isteyebilir. Ancak sözleşmenin ifasını talep hakkı bir iflas alacağıdır. Davaya konu temlik iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir. Bu bakımdan sözleşmenin alacaklısı olan taraf iflastan önce yapılan sözleşmedeki bütün borçlarını müflise karşı yerine getirmiş ise alacağı para borcundan başka bir şey olduğundan alacağını para alacağına çevirerek masaya yazdırabilir. (İ.İ.K. m. 198)
    Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda inceleme yapılması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu hususlar bu defa yapılan incelemede tespit edildiğinden, Dairemizce 03.10.2016 tarih, 2015/16971 Esas, 2016/7748 Karar sayılı ilamıyla verilen onama kararın kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklandığı gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 03.10.2016 tarih, 2015/16971 esas, 2016/7748 karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,
    02.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi