1. Hukuk Dairesi 2019/1898 E. , 2019/3279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.01.2019 Salı günü saat 10.00"da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vasisi, hukuki işlem ehliyeti bulunmayan davacı kardeşinin kısıtlandığını, emlakçılık yapan davalının ise davacıdan, kendisi ve dava dışı eşi adına aldığı vekaletnamelere dayalı olarak ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazları ve ... parsel sayılı taşınmazdaki ... payı üzerine aldığını, ... parsel sayılı taşınmazdaki 1/30 payı da vekaleten hareketle dava dışı ...’a sattığını, satış bedeli ödenmediğini, fiil ehliyeti bulunmayan davacıdan hile ile alınan vekaletname ile davalıya satışı yapılan dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda 199/9840 oranındaki pay ile ..., ..., ...,... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini, ... parsel sayılı taşınmazda 3. kişiye devredilen 1/30 oranındaki payın dava tarihindeki değerinin tazminat olarak ödenmesini ve şimdilik 1000 TL’nin tahsilini istemiş; davacı vekili 29.06.2015 tarihli dilekçeyle tazminat isteğini 87.466,60 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazlarda davacıya ait payları satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının işlem tarihinde ehliyetsiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda ..., ... parsel sayılı taşınmazda .../..., ... parsel sayılı taşınmazda ..., ... parsel sayılı taşınmazda ..., ... parsel sayılı taşınmazda 199/9840 oranındaki payların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda 1/30 payın davalı ... tarafından dava dışı ...’a satıldığı gerekçesiyle 87.466,60 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, eksiğin giderilmesi suretiyle getirilen kayıtlardan, davacı ...’in, ... Devlet Hastanesinin 28.03.2013 tarihli raporuna göre şizofren olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/46 esas 2013/128 karar sayılı 17.05.2013 tarihli kararı ile Türk Medeni Kanunu 405. maddesi uyarınca kısıtlanmasına ve kardeşi ...’in vasi olarak atanmasına karar verilip yine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/150 esas 2013/188 karar sayılı 12.07.2013 tarihli kararı ile de husumete izin verildiği, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda davacının intikalen 2/80 oranında paydaş iken 18.01.2010 tarihli intikal ve tevhit işlemiyle payının 1/30 olduğu ve 14.11.2011 tarihinde 199/9840 payın ipkaen üzerinde bırakılıp 43/3280 payın satış yolu ile dava dışı ...’a temlik edildiği, 18.11.2011 tarihli resmi senet içeriğine göre, ... Noterliğinin 10.11.2011 tarih 4933 yevmiye no’lu vekaletnamesine dayalı olarak davacının dava dışı vekili ... tarafından, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda davacı adına ipkaen kayıtlı 199/9840 payın, dava konusu ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda davacı adına intikalen kayıtlı 2/64’er (1/32’şer) payın, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda davacı adına intikalen kayıtlı 432/38016 payın satış yolu ile davalı ...’e temlik edildiği, davalı ...’ın dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda 18.11.2011 tarihli resmi senet ile edindiği 2/64 oranındaki paydan 155/13152 payı üzerinde bırakıp 8/411 payı bilahare dava dışı 3. kişiye satış yolu ile temlik ettiği, davalının 18.11.2011 tarihli resmi senetle dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda davacıdan edindiği 432/38016 oranındaki pay dışında başkaca paydaşlardan da pay satın alarak 27.12.2011 tarihi itibariyle toplam 25/168 oranında pay maliki olduğu, Mahkemece alınan ... Kurumu ... Şube Müdürlüğünün 28.11.2014 tarihli raporunda, şizofreni hastalığı mevcut olan davacının 18.11.2011 satış tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim Türk Medeni Kanununun (TMK) “fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir” biçimindeki 9. maddesi hükmüyle hak elde edebilmesi, borç (yükümlülük ) altına girebilmesi, fiil ehliyetine bağlanmış, 10. maddesinde de, fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin (reşit) olmayı kabul ederek “ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan bir ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.” hükmünü getirmiştir. “Ayırtım gücü” eylem ve işlev ehliyeti olarak da tarif edilerek, aynı yasanın 13. maddesinde “yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes bu kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.” denmek suretiyle açıklanmış, ayrıca ayırtım gücünü ortadan kaldıran önemli nedenlerden bazılarına değinilmiştir. Önemlerinden dolayı bu ilkeler, söz konusu yasa ile öteki yasaların çeşitli hükümlerinde de yer almışlardır.
Hemen belirtmek gerekir ki, TMK"nin 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, dava konusu 2076 parsel sayılı taşınmazda davacının 43/3280 oranındaki payının 14.11.2011 tarihli satış işlemiyle dava dışı ...’a temlik edildiğinin tapu kütüğünden anlaşıldığı ancak 1/30 pay üzerinden tazminata hükmedildiği, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda ise davacıdan davalıya yalnızca 432/38016 oranında pay geçtiği halde davalının başka paydaşlardan edindiği paylarla birlikte maliki olduğu toplam 25/168 oranındaki payın tamamının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, 14.11.2011 tarihli resmi senet de getirtilerek dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda davacıya ait iken dava dışı ... ’a temlik edilen payın kim tarafından ve ne şekilde yapıldığının tespiti ile temlikin davalı tarafından yapıldığının belirlenmesi halinde temlik edilen pay oranına göre tazminat isteğinin kabulüne, dava konusu 8706 parsel sayılı taşınmazda ise yalnızca davacıdan geçen pay oranı nazara alınarak ve davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle iptal tescile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının değinilen yönlerden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.