20. Ceza Dairesi 2018/326 E. , 2018/5419 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme :... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Karar Tarihi-Numarası : 03/10/2017- 2017/2058 esas ve 2017/1672 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1)Mahkûmiyet;... 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin
08/08/2017 tarihli, 2017/149 esas ve 2017/263 karar sayılı
kararı ile
2)İstinaf başvurusunun esastan reddi; ... Bölge Adliye
Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’nin 03/10/2017 tarihli, 2017/2058
esas ve 2017/1672 karar sayılı kararı ile
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."" ve aynı Kanunun 294. maddesinin ise; ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz isteminin kararların usul ve yasaya aykırı olduğuna, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunun sabit olmadığına, sanığın yakalanması ve üst araması hukuka uygun olmadığından ele geçen maddelerin maddi delil olarak değerlendirilemeyeceğine, eylemin sabit olmadığına, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun oluştuğuna, sanığın başka delillerle desteklenmeyen ikrarına dayanılarak mahkûmiyet hükmü kurulamayacağına ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dosya içerisinde resmi makamlara beyan ettiği kimlik bilgilerini içeren herhangi bir belge bulunmayan ve yakalandığında üzerinde "... adına düzenlenmiş pasaportun bulunduğu anlaşılan yabancı uyruklu sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanığın vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilip, duruşmada okunmadan ve kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kimlik bilgileri belirlenmeden, sanığın beyanına dayalı olarak ...,... oğlu, 1978 Tahran doğ.... Cumhuriyeti vatandaşı ..." olduğunun kabulü ile hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Kovuşturma sırasında 18/07/2017 tarihli celsede sanığa okunduğu ve sanığın da kabul ettiği belirtilen adli sicil ve nüfus kayıtlarının dosya içerisinde bulunmaması,
3-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan,... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi"nin 03/10/2017 tarih ve 2017/2058 esas – 2017/1672 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, suçun niteliği ile tutuklu kalınan süre, hükmolunan cezanın süresi, bozma sebebine, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine, 22/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.