7. Ceza Dairesi Esas No: 2021/5845 Karar No: 2021/15643 Karar Tarihi: 10.11.2021
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5845 Esas 2021/15643 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm, suçlu olan bir kişinin işyerinde taklit markalı ürünler bulundurması nedeniyle ceza verilmesini içeriyor. Ancak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişiklikler ve uzlaştırma kurumunun uygulanmasının zorunluluğu nedeniyle, verilen ceza eksik kabul edilmiştir. Ayrıca, hüküm açıklanmasının geri bırakılması da talep edilmiş ancak maddi zararın tespiti yapılamadığı için bu talep reddedilmiştir. Kararda ayrıca, taksitli para cezasının taksit aralığının belirtilmemesi ve suç tarihinin hatalı bir şekilde yazılması gibi eksiklikler tespit edilmiştir. Kanunlar açısından, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253 ve 254. maddelerinin uygulanması gereklidir. Ayrıca, CMK'nın 231/5. maddesi ve 6-c fıkrası incelenerek, hüküm açıklanmasının geri bırakılması talebinin reddedilmesi gerektiği söylenmiştir.
7. Ceza Dairesi 2021/5845 E. , 2021/15643 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığa ait iş yerinde aynı gün yapılan aramada farklı firmalar adına tescilli markaların taklidi olan ürünlerin ele geçirilmesi karşısında, tayin olunan cezanın TCK"nun 43/2. maddesi gereğince artırılmaması suretiyle eksik ceza tayini, Kabule göre de; 1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 2-5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nun 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zararda kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir. Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibarıyla adli sicil kaydı bulunmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanık hakkında, zararın giderilmediği şeklindeki yerinde görülmeyen gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı kararı verilmesi, 3-Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının taksitle tahsiline karar verilirken, 5237 sayılı TCK"nun 52/4. maddesine aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının karar yerinde gösterilmemesi, 4- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, aramanın yapıldığı tarih olan 07/05/2015 yerine 06/05/2015 olarak yazılması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savsısı ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 10/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.