17. Hukuk Dairesi 2016/5941 E. , 2019/2419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki Rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı sürücü ... ve davalı işleten Şirket vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; 08/12/2007 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait ... plakalı askeri aracın davalı ..."nın yönetiminde seyir halinde iken birleşen davalı ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araçla çarpışması sonucu meydana gelen ölümlü trafik kazasında iki askerin şehit olduğu, davacı Bakanlık aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Daire Başkanlığının 03/03/2010 tarih ve 2008/783 esas, 2010/293 karar sayılı dosyası ile açılan maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiği, 20/05/2010 tarihinde 47.942,00-TL, 24/05/2010 tarihinde 1.471,00-TL, 19/07/2010 tarihinde 5.770,00-TL miktarlarında ödeme yaptıklarını, müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 55.184,90-TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl ve birleşen dava davalılarından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacı tarafından açılan maddi tazminat talepli asıl davanın kabulü ile 41.388,67-TL"nin (kusuru oranında) ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine,
Birleşen İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Yönünden:
Davanın kabulü ile 13.796,23-TL (kusuru oranında) nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ... Kereste San. Ve Tic.Ltd Şti"nden tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı sürücü Serkan ve davalı İşleten şirket vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle maddi tazminata ilişkin kusur oranlarına göre hüküm kurulmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı sürücü ... ve davalı işleten şirket vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası sonucunda Rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Gerekçeli kararın dosya ile uyum içinde olması ve kararın çelişkili ve tereddüt uyandırıcı olmaması gerektiği ilkesi, gerek 10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"nda; gerekse 1086 sayılı HUMK"nun 381-389. (6100 sayılı HMK"nun 294-297.) maddelerindeki kararın tesisi ve yazımına ilişkin kurallarda açıkça tespit edilmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Mahkemece elde ki dosyada davalı sürücü ... yönünden kusur oranlarına göre davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen hüküm kısmında davanın kabulüne şeklinde yazılması sureti ile çelişki yaratıldığı görülmektedir.Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Kabule göre de; karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde;"(1)Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2)Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." düzenlemesi yer almaktadır.Davalı ... yönünden reddedilen 13.796,23 TL üzerinden, davalı işleten şirket yönünden reddedilen 41.388,67 TL üzerinden tarifenin üçüncü kısmına göre lehe vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... ve davalı ... Kereste Ltd.Şti.vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2)ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı sürücü ... ve davalı işleten Şirket"e geri verilmesine, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.