23. Hukuk Dairesi 2015/9327 E. , 2018/4307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davacıya ait parselden verilmesi gereken dairelerin teslim edilmediğini, teslim edilen dairelerin konumu, yerleşimi açısından sözleşmeye uygun olmadığını kullanılan malzemenin kalitesiz olduğunu dairelerin yüz ölçüm bakımından küçük olduğunu ileri sürerek daireler arasındaki fark nedeniyle 300,000,00 TL geç teslim nedeniyle 90.000 TL olmak üzere toplam 390.000 TL"nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı yüklenicinin sözleşmede belirlenen edimlerini süresinde yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı yüklenicinin davacıya ait parsel yerine başka parseldeki inşaattan daire verdiği, davacıya verilmesi kararlaştırılan daireler ile fiilen verilen dairelerin değerleri arasında 40.000,00 TL fark bulunduğu, sözleşmeye göre dairelerin teslim tarihinin 30.09.2009 olduğu, dava konusu dairelere 30.09.2011 tarihinde abonelik yapıldığı anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 78.922,37 TL gecikme tazminatı ve 40.000 TL daireler arasındaki fark olmak üzere toplam 118.922,37 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kira tazminatı ile nefaset farkı bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin temyizi bakımından, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ayıplı imalat için ayrı ayrı nefaset hesaplanması gerekirken denetime açık olamayan şekilde toplam bir bedel takdir edilmiştir. Bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu söylenemez. Bu nedenle mahallinde mülk bilirkişisi, inşaat mühendisi ve mimardan oluşan heyetle yeniden keşif ve inceleme yapılarak, davacı ve davalının kira ve nefaset farkına yönelik itirazları da dikkate alınarak denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3-Davalı vekilinin temyizi bakımından ise davalı yüklenici, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığı tarihte davalı arsasına inşaat yapmanın mümkün olmadığı, davalı parselinin komşu parsellerle tevhid edildiği, tevhid işleminden dolayı gecikmenin meydana geldiği yönünde itirazlarda bulunduğu inşaat yapımından önce tevhit işlemi de yapıldığına göre, mahkemece tevhid ile ilgili yapılan işlemlerin başından itibaren incelenerek, yüklenicinin ruhsat alımına kadar olan sürede yaptığı işler belirlenip bu işlemlerin makul sürede yapılıp yapılmadığı değerlendirilmeden sözleşmedeki teslim süresinin geçirildiği gerekçesiyle kira tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece 2. bent gereğince oluşturulan bilirkişi heyetinden tevhit için gerekli makul sürenin teslim süresine eklenerek gecikme olup olmadığının belirlenip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususa riayet edilmemesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.