4. Hukuk Dairesi 2021/9616 E. , 2021/3200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkmesinde görülen trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin esastan reddine dair verilen kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edimesi üzerine, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı ... vekilinin yerinde olmayan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat ilişkindir.
Davacı vekili; olay tarihinde davalılardan ..."a ait olan diğer davalı ..."ın sevk ve idaresindeki araç ile müvekkilinin kullanmakta olduğu motosikletin çarpışması sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkilinin yaralanarak iş gücü kaybına uğradığını ve manen zarar gördüğünü, davalı tarafa ait aracın davalı ... şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalanmış olduğunu belirterek müvekkilinin uğradığı zararın değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 3.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, sigorta şirketi için poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere ve 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminata ilişkin talebini 270.594,49 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra ancak poliçe limitleri oranında sorumluluğunun mevcut olduğunu, söz konusu kaza nedeniyle dava açılmadan önce müvekkiline davacı tarafından müraacat edilmediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili; müvekkilinin davaya konu olayda hiç bir kusuru olmadığını, davaya konu aracın bütün bakım ve kontrollerinin eksiksiz bir biçimde yapıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, maddi tazminat davasının kabulü ile 270.594,49 TL"nin (davalı ..."nin sorumluluğu 250.000,00TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihinden, davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 17.000,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı ... vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taksirle yaralamadan kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığı gerekçesiyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının olay tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
Gerçek zarar miktarı; hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Dosyanın incelenmesinde, davacının kaza tarihi itibariyle bir restorantta döner
ustası olarak çalışmakta oluğunu iddia ettiği, dosyada buna ilişkin tanık beyanlarının mevcut olduğu, mahkemece davacının döner ustası olduğu kabul edilerek hesaplanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verildiği, ancak dosyadaki SGK hizmet dökümlerine göre davacının kaza tarihinden sonra döner ustası olarak çalışmaya başladığının görüldüğü, buna göre mahkemece davacının kaza tarihindeki geliri ve mesleği ile ilgili olarak yeterli araştırma yapılmaksızın karar verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Şu halde; davacının döner ustası olarak hangi tarihten itibaren çalışmaya başladığı araştırılmalı, buna ilişkin kaza tarihinden geriye doğru çalıştığı yerden maaş bordroları getirtilmeli, gerekirse Sosyal Güvenlik Kurumundan davacının geliri ile ilgili resmi belgeler getirtilip, ilgili meslek odalarından da emsal ücret araştırması yapılarak davacının gerçek geliri tam ve doğru olarak belirlenmelidir. Bu bilgiler ışığında gelir tespiti yapıldıktan sonra zarar hesaplaması yapılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı ...’ın diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddiyle dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 16/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.