8. Hukuk Dairesi 2018/15188 E. , 2021/1740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın davalı ... ve ... yönünden kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkiline ait 655 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliklerinin hafriyat çalışması yaparken müdahale ettiklerini, toprak kayması riski olduğunu belirterek, elatmanın önlenmesini, istinat duvarı, toprak bedeli ve daha önce açılan tespit davası masraflarını talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde, komşu parsel maliki olduğunu, taşınmazı 3 yıl önce diğer davalı olan damadı ...’ye verdiğini, kendisinin bir ilgisi olmadığını; davalı ... ise, kendisine devredilen taşınmaz sınırları içinde hafriyat çalışması yaptığını belirterek, davanın reddini savumuştur. Davalı ... ise yargılama sırasındaki beyanında, komşu parseli hafriyat çalışması yapıldıktan sonra mevcut haliyle satın aldığını, kendisinin elatmadığını savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, davalılar tarafından yapılan elatmanın önlenmesine, istinat duvarı için 45.000 TL, toprak bedeli için 1.236,89 TL, tespit davası masrafı için 903,50 TL’nin davalılardan alınmasına dair verilen karar, yalnız davalılar tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi harç eksikliği nedeniyle kararı bozmuş, bozmaya uyan Mahkemece harç tamamlattırıldıktan sonra davalı ... ve ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden reddine dair verilen karar, davacı vekili ile davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi bilirkişi raporunun yetersizliği nedeniyle kararı bozmuş, bozmaya uyan Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... ve ... yönünden davanın kabulüne, elatmanın önlenmesine, istinat duvarı için 53.500 TL, toprak bedeli için 1.237,26 TL, tespit davası masrafı için 903,50 TL’nin davalılardan alınmasına dair verilen karar, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat talebine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin tüm, davalı ... vekili ve davalı ...’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Kural olarak, mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan yerel mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir ve davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtayın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
Somut olayda, Mahkemece ilk kararda davanın kabulüne, davalılar tarafından yapılan elatmanın önlenmesine, istinat duvarı için 45.000 TL, toprak bedeli için 1.236,89 TL, tespit davası masrafı için 903,50 TL’nin davalılardan alınmasına dair verilen karar, yalnızca davalılar tarafından temyiz edilmiş, davacı tarafından temyiz edilmemiştir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi bozma ilamına Mahkemece uyulmuş ise de, usuli kazanılmış hakka riayet edilmeyerek, son kararında davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... ve ... yönünden davanın kabulüne, elatmanın önlenmesine, istinat duvarı için 53.500 TL, toprak bedeli için 1.237,26 TL, tespit davası masrafı için 903,50 TL’nin davalı ... ve ...’den alınmasına karar verilmiştir. Davacı vekili temyizde faiz de talep ettiklerini belirtmiş ise de, ilk kararda faize hükmedilmemesine rağmen karar davacı tarafından karar temyiz edilmeyerek davalılar lehine kazanılmış hak oluştuğundan, Mahkemece faize hükmedilmemesinde bir isabetsizlik yoktur, ancak istinat duvar bedeli ve toprak bedeli yönünden ilk karardan daha fazla bedele hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ...’in temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... vekili ve davalı ..."in sair temyiz itirazlarının REDDİNE, taraflarca HUMK"un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 23,40 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 01.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.