Yargıtay - Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9126 Esas 2020/6140 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9126
Karar No: 2020/6140
Karar Tarihi: 09.12.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9126 Esas 2020/6140 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.01.2018 tarihli ve 2017/149 - 2018/4 sayılı kararı, Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığın mahkumiyetine hükmetmiştir. Ancak yapılan temyiz sonucu, sanığın tanık sorgulama hakkının verilmemesi dışında nedenler reddedilerek, hüküm TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca değiştirilmiştir. Bu kanun maddeleri, terör örgütüne üye olmak, örgüt üyesi olma suçu, örgüte yardım ve yataklık etmek gibi suçlara ilişkin cezai yaptırımları içermektedir. Oybirliğiyle verilen kararla, temyiz davası esastan reddedilmiş ve hüküm onanmıştır. Kararın bir örneği Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdii edilmiştir.

16. Ceza Dairesi 2019/9126 E. , 2020/6140 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.01.2018 tarih ve 2017/149 - 2018/4 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : İlk Derece Mahkemesinin 09.01.2018 tarih, 2017/149 esas ve 2018/4 karar sayılı hükmünün CMK 280/2 maddesi uyarınca kaldırılarak; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Belirleyici delil niteliğindeki tanıkların sanığın da hazır bulunduğu celsede dinlenilmiş olmaları karşısında sanığın, tanıkları sorgulama hakkı tanınmadığı yönündeki iddiaları sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.