Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliğine göre, 29/03/2010 olduğu anlaşılan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 24/03/2010 yazılmasının mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğu ve Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma ilamı öncesinde sanık hakkında adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan verilen beraat kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesi karşısında, sanık hakkında adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan verilen düşme kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 6352 sayılı Kanunun geçici 1-2. maddesinde; “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir. Hakkında kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suç işlememesi hâlinde, kovuşturmaya yer olmadığı veya düşme kararı verilir. Bu süre zarfında birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suç işlenmesi hâlinde, bu suçtan dolayı kesinleşmiş hükümle cezaya mahkûm olunduğu takdirde, ertelenen soruşturma veya kovuşturmaya devam olunur.” amir hükmü karşısında, sanık hakkında hakaret suçundan verilen kovuşturmanın ertelenmesi kararına ilişkin denetim süresinin erteleme kararının verildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, buna göre karar tarihinde denetim süresinin sona ermediği anlaşılmakla, karar tarihinden itibaren denetim süresi içinde yeni bir suç işlenip işlenmediği araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm tayini, Bozmayı gerektirmiş, katılan ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.