Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1487
Karar No: 2017/880
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yağma - 6136 sayılı Yasaya muhalefet - tehdit - Genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması - Yaralama - - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/1487 Esas 2017/880 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2014/1487 E.  ,  2017/880 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Yağma, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, tehdit, Genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması, Yaralama, Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak
    HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün geri bırakılmasına yer olmadığına

    Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ..., ..., ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Hükmedilen cezaların sürelerine göre sanıklar ..., ..., ..., ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi gereğince REDDİNE,

    I-Sanıklar ... ve ... hakkında, yakınan Ş...ye yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet; sanıklar ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;

    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak,

    1-Sanıklar arasında hiyerarşi temeline dayanan sürekli bir birleşmenin bulunduğuna dair her türlü kuşkuyu bertaraf edebilecek nitelik ve yeterlilikte kanıtlar
    mevcut olmadığı, suç işlemek için örgüt kurma, yönetme ve bu örgüte üye olma suçlarının mevcut deliller ışığında oluşmadığının anlaşılması karşısında; sanıklar ... ve ... hakkında TCK’nın 149.maddesinin (c) bendinin yanı sıra uygulama koşulları oluşmayan (f) ve (g) bentleri ile uygulama yapılması,

    2-Oluş ve dosya kapsamına göre, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen yakınan ...."ye yönelik yağma suçu bakımından sanıklar ... ve ... hakkında; 6136 sayılı yasaya muhalefet suçları bakımından ise sanıklar ..., ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,

    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanıklar ... ve ... hakkında yağma suçu yönünden TCK"nın 149. maddesinin (f) ve (g) bentleri ve 58/9.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler; sanıklar ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçu yönünden TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların; hüküm fıkralarından çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    II-Sanık ... hakkında, yakınanlar ...’a yönelik yağma ve ...’a yönelik tehdit suçundan kurulan mahkumiyet; sanık ... hakkında, yakınan ...’a yönelik tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan mahkumiyet; sanıklar ..., ..., ... hakkında, yakınan ...’ya yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet; sanıklar ..., ..., ... hakkında, yakınan ...’na yönelik yağma suçundan, sanıklar ..., ... hakkında, yakınan ...’na yönelik yaralama suçundan kurulan mahkumiyet; sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet; sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesine gelince;

    A-Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçu, sanıklar .... .
    Hilcan, ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçu bakımından;

    5237 sayılı TCK’nin 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek için örgüt kurma” suçunun maddi unsurunun, “kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kurmak” olduğu, örgütün oluşabilmesi için en az üç veya daha fazla kişinin belirtilen amaçlarla bir araya gelmesi, amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, araç ve gerece sahip olunması, bir suç işlemek amacıyla oluşturulmuş basit bir birleşmeden ziyade, belirsiz sayıda amaç suçun işlenmesi amacıyla gevşek veya sıkı bir hiyerarşik ilişkiye dayalı olarak meydana getirilmiş, sürekli bir birleşmenin bulunması gerektiği, zira örgüt, niteliği itibariyle devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belirli bir suçu işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil ancak iştirak iradesinden söz edilebilecektir.

    Bu açıklamalar ışığında;

    Dosya kapsamındaki somut olaylarda sanıklar arasında hiyerarşi temeline dayanan sürekli bir birleşmenin bulunduğuna dair her türlü kuşkuyu bertaraf edebilecek nitelik ve yeterlilikte kanıtlar mevcut olmadığı, suç işlemek için örgüt kurma, yönetme ve bu örgüte üye olma suçlarının oluştuğundan bahsedilemeyeceği gözetilmeden, sanıkların atılı suçtan beraatleri yerine, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde mahkumiyetlerine karar verilmesi,

    B-Sanık ... hakkında, yakınanlar ...’a yönelik yağma ve ...’a yönelik tehdit suçu bakımından;

    Müşteki ..."ın oğlu ...ın, Gaziantep ilinde inşaat yapıp, yaptığı daireleri farklı kişilere mükerrer şekilde satması sonucunda iflas ederek kaçması üzerine, müştekinin işlerini yeğeni müşteki ... ile yürütmeye başladığı, 25.01.2010 tarihinde, müştekinin iş yerinde yeğeni ... ve tanık ... ile oturduğu sırada sanık ..."ın, müştekinin iş yerine gelerek "senin oğlunun 80.000.-TL borcunu versene, elimizde senediniz var, senedi ödeyin, ben almasını bilirim, iyilik veya kötülükle, kaba kuvvetle de almasını bilirim" diyerek masaya yumruk vurup para talebinde bulunduğu, müştekinin ise ‘oğlum borçlu ise zaten yasal işlem başlatılmış, oğlumun malını mülkünü alsınlar’ diyerek sanığa borcu ödemeyeceğini söylediği, bu sırada müşteki ..."ın araya girmesi üzerine, sanık ..."ın müşteki ..."a yönelerek "sen ne karışıyorsun kabadayımı oldun, seni öldüreceğim" diyerek tehditte bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın, yakınanlara yönelik eyleminin bir bütün halinde işyerinde yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, koşulları bulunmadığı halde TCK’nın 149/1. maddesinin (c), (f) ve (g) bentleri ile uygulama yapılması ve yakınan ...’a yönelik tehdit eyleminden ayrıca hüküm kurulması,

    C-Sanık ... hakkında, yakınan ...’a yönelik tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçları bakımından;

    1- 09.02.2010 tarihinde gece saat 01:30 sıralarında sanık ...’ın, yanında sanık ... ile birlikte mağdur ...’a ait ... ... isimli gazinoya eğlenmeye gittiği, bir müddet gazinoda eğlendikten sonra 400.-TL olarak gelen hesaba itiraz etmesi sebebiyle mağdur ve sanık ... arasında tartışma çıktığı, hesabın ödenmesinden sonra da sanık ..."ın, gazinodan bir bayanla dışarı çıkmak istediği ancak müştekinin izin vermemesi üzerine, sanık ..."ın mağdura hitaben "bekle, ben gelip bayanı alacağım, burayı senin başına yıkacağım, iş yaptırmayacağım, seyret" diyerek iş yerinden ayrıldığı, saat 05:00 sıralarında sanık ..."ın, mağduru arayarak ‘... beş dakka dışarı çıksana, yok yok, ben seni şimdi çıkartacam, bak seyret sen şimdi, çık lan çık, seni s.kmeyenin a.ına bir sefer korum, seni s.kerim’ dedikten sonra işyerine doğru ateş etmesi şeklinde ani gelişen olayda, sanığın eylemiyle ilgili TCK’nın 44.maddesi gereğince tehdit suçundan uygulama yapılması ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca aynı Yasanın 170/1.c maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilmesi,

    2- II/A bendindeki bozma içeriğine göre, sanık hakkında TCK’nın 106/2-a bendi ile uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,

    D-Sanıklar ..., ..., ... hakkında, yakınan ...’ya yönelik yağma suçu bakımından;

    10.03.2010 tarihinde, emlak işi ile uğraşan ve mağdurun daha önceden tanıdığı sanık ...’in, yanında sanık ... ile birlikte mağdurun kahvehanede oturduğu sırada yanına gelerek, mağdura hitaben ‘... ... ile bir mevzusunun olduğunu, eğer isterse ...’tan senetlerini alabileceklerini’ söylediği, sanık ...’ın da ‘senetleri alırız ama bunun bir masrafı var, sen düşün bize haber et’ dediği, mağdurun da ‘avukat tutacağını, buna gerek olmadığını’ söylemesi üzerine sanıkların mağdurun yanından ayrıldıkları,

    Bu olaydan 3-4 gün sonra, sanıklar ... ve ..."ın, mağdurun tanımadığı iki kişi ile birlikte yanına gelerek, sanık ...’in mağdura ‘sen ne yapmaya çalışıyorsun, hem bu işe girelim diyorsun, hem de vazgeçiyorsun, bizim adımızı kullanmak mı istiyorsun, biz bu işi yapacağız, paramızı da alacağız’ diyerek bağırmaya başladığı, mağdurun da "abi ben sizden bir şey istemedim, neden sizin isminizi kullanayım, benim sizden bir şey istediğim yok ki size para vereyim” diye cevap verdiği, bunun üzerine sanık ..."ın ‘bu işin bir cezası var, artık yapsak da yapmasak da bize 50.000.-TL para vereceksin, bu para bize gelecek, nerden bulursan bul, vermezsen seninle hesaplaşırız’ diyerek mağdurun işyerinde bağırdıkları, akabinde sanıkların, mağduru devamlı telefonla arayarak para hususunu sordukları, bu olaylardan 4 gün sonra ise sanıkların baskısından kurutulmak isteyen mağdurun, tedarik ettiği 40.000.-TL parayı hükümet konağı civarında sanık ..."a "sizden bir şey istemiyorum, konuyu avukatım takip ediyor, siz yorulmayın, ben halledeceğim" diyerek teslim ettiği, sanıklar ..., ... ve ...’in müşteki tarafından olay sonrasında kesin ve net olarak teşhis edildiğinin anlaşılması karşısında;

    1- II/A bendindeki bozma içeriğine göre, sanıklar hakkında işyerinde ve birden fazla kişiyle birlikte gerçekleştirilen yağma suçundan, TCK’nun 149.maddesinin 1.fıkrasının (c) ve (d) bentleri ile uygulama yapılması gerekirken, koşulları oluşmayan (f) ve (g) bentlerine yer verilmesi,

    2-Yakınanın, 15.12.2016 havale tarihli dilekçesinde ve kovuşturma aşamasındaki ifadesinde, zararının giderildiğininin bildirmesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 168/3. maddesinin uygulama koşullarının karar yerinde tartışmasız bırakılması,

    E- Sanıklar ..., ..., ... hakkında, yakınan ...’na yönelik yağma ve sanıklar ..., ... hakkında, yakınan ...’na yönelik yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet;

    ...ile ortak emlak işi yapan mağdur ...’nun, kredi kullanabilecek arsa getirmesi karşılığında ..."e nakit para ve mal verdiği ve elde ettiği arsalar üzerinden ise kredi çekmeyi hedeflediği, bu aşamada sanık ..."in, mağduru telefonla arayarak ‘eski ortağı ..."in kendisine 125 milyar borcunun olduğunu ve kredi çıkarsa haberinin olmasını’ söylediği, kredinin çıkmaması üzerine de sanık ..."in, 20.01.2010 tarihinde, mağdurun iş yerine gelerek ‘... alacağım borç sana geçti, senden alacağım’ dediği, mağdurun da işyerinde misafirlerinin olmasından dolayı daha sonra görüşmek üzere sanık ..."i gönderdiği, bir müddet sonra sanığın, sürekli müştekiyle görüşmek istediği ancak müştekinin bahane uydurarak sanığı oyaladığı, sanık ..."in, 27.04.2010 tarihinde görüşmek amacıyla mağduru aradığı ve tarafların buluşma konusunda anlaşmaları üzerine sanık ...’in, buluşma nedeniyle gelen mağdurun bacağını işareti ile yanında bulunan diğer sanık ...’nın, üzerinden çıkardığı silahla Adli Tıp Raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde mağduru yaraladığı,
    Bu olaydan yaklaşık 2 ay sonra, mağdurun daha önceden tanıdığı ve emlakçılık yapan ..., sanık ... ile mağdurun görüşmesi konusunda aracı olduğu, ..."a ait işyerinde mağdur ile sanık ...’in görüştüğü, sanık ...’nın da daha sonra gelip kapı önünde beklediği, sanık ...’in, mağdura hitaben ‘borcun 150.000.-TL idi, ... ...’ye beni vurdurttun, borcun 300.000.-TL oldu, ağabeyini vurduracağım’ demesi üzerine ...’un araya girerek mağdura ‘adam alacağı olduğunu söylüyor, madem öyle, bir senet ver, az para ile bunu hallederiz’ dediği, akabinde mağdurun, 100 milyar ve 50 milyar bedelli, 2 adet senedi imzalayıp emanet olarak ...’a verdiği, bu görüşmeden sonra mağdurun, parçalar halinde toplamda 25.000.-TL civarı parayı ... aracılığıyla sanığa ödediği, mağdurun silahla yaralanması olayının tanık ifadeleri ile doğrulandığı, ...’un ise ... ile mağdur arasında komisyon alacağına ilişkin anlaşmazlık olduğunu duyduğundan anlaşmaları amacıyla buluşturduğunu ancak anlaşamadıklarını, senet düzenlemesinin veya tehdit olayının olmadığını ifade etmesi karşısında;

    1- II/A bendindeki bozma içeriğine göre, sanıklar hakkında işyerinde ve birden fazla kişiyle birlikte gerçekleştirilen yağma suçundan TCK’nın 149.maddesinin 1.fıkrasının (c) ve (d) bentleri ile uygulama yapılması gerektiği düşünülmeden, koşulları oluşmayan (f) ve (g) bentlerine yer verilmesi ve sanık ...’ın, TCK’nun 220/5.maddesine göre sorumlu tutulamayacağının gözetilmemesi,

    2- 27/04/2010 tarihli silahla yaralama olayına ilişkin mağdur ... ile ilgili düzenlenen ilk adli rapor ve 24/03/2011 tarihli adli tıp raporunda mağdurda kemik kırığı bulunduğuna dair herhangi bir tespitin olmadığının anlaşılması karşısında; sanıklar ... ve ... hakkında koşulları bulunmadığı halde TCK’nın 87/3.maddesi ile uygulama yapılması,

    F-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçu bakımından;

    1-Sanık ...’nın yapılan ev aramasında 6136 sayılı Yasaya göre yasak niteliğe haiz bıçak ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında 6136 sayılı Yasa’nın 15/1.maddesinin uygulanması sırasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden ve takdire dayanıldığı da belirtilmeden alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,

    2- II/A bendindeki bozma içeriğine göre, II/B-C-D-E-F bentlerindeki olaylarla ilgili olarak, koşulları oluşmadığı halde sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/9. maddesi ile uygulama yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi