Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/12860 Esas 2017/5433 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12860
Karar No: 2017/5433
Karar Tarihi: 04.10.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/12860 Esas 2017/5433 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/12860 E.  ,  2017/5433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı tarafından gerçekleştirilen kasten yaralama eylemleri nedeni ile oluşan manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının eyleminin sabit bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hâl ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Dava konusu olayda; olay tarihi, olayın gelişim biçimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda belirtilen ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.