Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/481
Karar No: 2017/878
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/481 Esas 2017/878 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2017/481 E.  ,  2017/878 K.

    "İçtihat Metni"


    Yakınan ...’a yönelik nitelikli yağmaya kalkışma suçundan sanıklar ... ... ve ... hakkında TCK"nın 149/1-a, c, h, 35/2, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 3 er yıl 20 şer gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince verilen 15.09.2011 gün, 2011/183 Esas ve 2011/306 Karar sayılı hükmün sanıklar savunmanı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi 10.05.2016 gün, 2013/22150 Esas ve 2016/4351 Karar sayı ile;

    “..Sanıkların suç teşkil eden haksız fiilleri bulunup bulunmadığı, varsa bunun hukuki nitelendirilmesinin yapılması gerekmektedir. Somut olayda ortaya çıkan kuşku ve duraksamalar karşısında öncelikle bunun giderilmesi gerekmektedir.

    Hal böyle olunca;

    1-Yakınan, vaki saldırı üzerine sığındığı "..." adlı işyerinin olay tarihi ve yeri itibariyle varsa kamera kayıtları araştırılıp, gereğinde olay günü işletmede çalışanlar belirlenip, olay yerinde bulunduğu sanıklar tarafından açıklanan "..." adlı şahsın açık kimliğide saptandıktan sonra, anılan şahısların tanık olarak andlı beyanları alınıp,

    2-Mağdurun ... hat takılı Nokia marka cep telefonun olay günü hangi baz istasyonlarından sinyal aldığı belirlenip,

    3-Mağdurun, telefonun HTS kayıtları celp edilen, suça konu telefonunun elinden çıktığı andan yeniden zilliyetliğine geçtiği süre içerisindeki herhangi bir kullanım ve görüşme olup olmadığı saptandıktan sonra;

    Sonucuna göre delillerin bir bütün halinde takdiri gerektiği düşünülmeden eksik soruşturma ile yetinilip yargılamaya devamla, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,” şeklinde bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.
    Bozma sonrası İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 15.11.2016 gün ve 2016/233- 2016/446 sayılı kararı ile;

    “Mağdurun olaydan hemen sonra polis merkezine şikayette bulunduğu ve sebep sonuç ilişkisi içerisinde olayların başlangıç ve sürdürülüş biçimini ayrıntılı olarak açıkladığı ancak kovuşturma sırasındaki ve polis merkezindeki ek ifadesindeki açıklamalardan da anlaşılacağı üzerine olay sırasında ve gece vakti alkollü oldukları anlaşılan sanıkların yağma suçu nedeniyle şikayet edildiklerini öğrendikten sonra bu tür olaylarda ekseriye karşılaşıldığı üzere sanıkların ailelerinin mağdur ve ailesiyle ile temasa geçtikleri ve olaydan dolayı özür diledikleri ve bunun üzerine şikayetçinin polis merkezine başvurarak 20 Temmuz 2010 tarih ve saat 12:40 ibareli ek ifadesinde telefonu yere düşürdüğünü ve sonradan olay yerinde aile fertleri ve arkadaşlarıyla yaptığı araştırma sonucu telefonunu olayın meydana geldiği yerin hemen yakınında bir yerde bulduğunu bildirdiği, ancak sözde bulduğu telefonu somut olarak polis merkezine getirip göstermediği,Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi olan mağdurun bu anlatımının açıkça da söylediği üzere sanıkları daha çok cezadan kurtarmaya yönelik olduğu, kaldı ki, sanıkların kendisine sataşmasının ve raporda doğrulanan dövülmesinin sebebini açıklayamadığı, mağdurun olaydan hemen sonra şikayet başvurusunda sanıklara iftira etmesi için hiçbir makul neden bulunmadığı, kaldı ki, büyük bir kentte semt pazarı kurulan ve pazar artıklarıyla dolu bir yerde telefonun düşürülmesinden sonra olay yeri yakınında gece vakti bulunmasının yaşam deneyimleriyle hiçbir şekilde bağdaşmadığı, mahkememiz kararının temyiz incelemesi sırasında okunduktan sonra hâkim olan bozma düşüncesine uygun ilam yazıldığı, maddi gerçeğe ulaşılmasının duruşmada elde edilen delillerin yüze karşılık ilkesiyle yargılama yapan kovuşturma makâmına ulaşan vicdani kanaatten ibaret olduğu, sanıkların alkollü oldukları halde gece vakti bıçak tehdidi ile mağdurun telefonunu ele geçirdikleri ve mağdurun ilk ifadesinde maruz kaldığı şiddet karşısında cep telefonunu yere düşürdüğünü ve daha fazla şiddete maruz kalmamak için yakındaki akaryakıt istasyonuna doğru koştuğunu bildirdiği ve olayın bundan sonrasını elbette ki açıklayamayacağı, düşürülen telefonun sanıklar tarafından bulunamayabileceğinin bir ihtimal olduğu da kabul edilerek eylemin teşebbüs aşamasında kaldığının mahkememizce benimsendiği, her ne kadar bozma kararında sanıkların yanlarında ..., ... ve ... adlı kız arkadaşları olup ... ve ... tarafından savunmalarının doğrulandığı kabul edilmiş ise de savunma tanıklarının da anlatımlarını vicdani süreç içerisinde mahkememizce serbestçe değerlendirilebileceği ve dinlenen savunma tanıklarının olayla ilgili bilgileri olmadığı halde sanıkları muhtemel cezadan kurtarmaya yönelik açıklamada bulunduklarının Mahkememizce değerlendirildiği, olayın yakınında ... isimli akaryakıt istasyonunun varsa kamera
    kayıtlarının araştırılması ve işletmede bulunan çalışanların belirlenip olay yerinde bulunduğu sanıklar tarafından açıklanan ... isimli tanığın açık kimliği de saptandıktan sonra tanık olarak "andlı" beyanları alınıp mağdurun... ... hat takılı Nokia marka cep telefonunun olay günü hangi istasyonlardan baz aldığı ve mağdurun telefon HTS kayıtları celp edilip suça konu telefonun elinden çıktığı andan zilyetliğine geçtiği süre içerisinde herhangi bir kullanım görüşme olup olmadığı saptandıktan sonra delillerin takdiri gerektiği bildirilmiş ise de bu hususların birer ihtimal olup sonuca etkili bulunmadığı, bozma kararını doğrulamaya yönelik sebep kabul edildiği, kamera kayıtları günlük yaşam deneyimlerinden ve çeşitli dava dosyalarından da bilineceği üzere özel işyerlerinde yıllarca saklanmasının mümkün olmadığı, bu işyerinde çalışanların kimler olduğunun araştırılıp olayla ilgili bilgilerinin olup olmadığının soruşturulmasının da bir ihtimalden ibaret olup sonuca etkili olmayacağı, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edildiğine göre telefon kayıtlarının araştırılmasının sonuca hiçbir tesiri bulunmadığı gibi bu hususların tamamen bir ihtimal oldukları, hak aramanın adli makamlara başvuran kişiler için bir külfete dönüştürülmemesi gerektiği gerekçeleriyle bozma kararının dosyaya, delillere ve duruşma sonucu edinilen vicdani kanaate uygun olmadığı sonucuna varıldığı" gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.

    Bu hükmün sanıklar savunmanı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "yeni hükmün direnme hükmü değil, yeni bir hüküm niteliğinde olduğu, hükümlerin CMUK”nun 321. maddesi uyarınca bozulması" istekli 03.01.2017 gün ve 2016/393570 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilen dosyada, 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesi çerçevesinde Dairemize gelen dosya yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Dosyada mevcut ve yararlanılan kanıtlar ile maddi meseleye ilişkin yerel mahkeme kararının tümü bir üst dereceli mahkeme tarafından incelenir. Kararın tümünün incelenmesinde kast edilen ise; maddi olayın ve hukuki meselenin incelenmesidir.

    Maddi mesele dosyaya giren deliller üzerinden kontrol edilmesi mümkündür. Şayet maddi tesbitlerde çelişkiler varsa ve/veya tam değilse, olayın bir başka şekilde gelişme ihtimali de bahsediliyorsa, tecrübe ve/veya mantık kuralları aykırılıklar ile etkin tahkikat yapılmadığı doğal olarak mahkeme takdirinin yerinde olup olmadığı denetlenemiyorsa, ceza yargılama hukukunun amacının yargılamanın hangi aşamasında olursa olsun maddi gerçeği bulunması kuralını dikkate alan üst derece mahkemesi eksik soruşturma ve yeterli gerekçe ile kararı bozmalıdır.

    Hal böyle olunca;

    Oluş ve dosya kapsamına göre, sanıkların üzerine atılı nitelikli yağmaya kalkışma suçunun sübut bulup bulmadığı yeterince araştırılmadığı halde, eksik incelemeyle yetinilerek sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet kararlarının gerekçe ve sonuçları itibariyle yerinde görülmediğinden bozulmasına dair,

    Dairemizin 10/05/2016 tarih ve 2013/22150 Esas, 2016/4351 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla,

    İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 15.11.2016 gün ve 2016/233- 2016/446 sayılı ilamındaki gerekçe ve direnme kararı özde ve hukuken bir direnme kararı ise de yerinde görülmediğinden,

    CMK"nın 307/3.maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi