11. Hukuk Dairesi 2016/12224 E. , 2018/248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/02/2016 tarih ve 2010/389-2016/157 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi birleşen davanın davacısı vekili ve asıl davanın davalısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı, tarafların, dava dışı ... İletişim Hizmetleri Ltd. Şti."nin %50"şer hisse ile ortağı ve münferit imza yetkilileri olduğunu, davalının görevlerini ihmal ettiğini, şirket merkezini habersiz taşıdığını, kâr payının ortaklara intikalini engellediğini, şirket malvarlığının kaybolmasına sebebiyet verdiğini, şirketin banka hesaplarından elde ettiği hak ve alacakları şirkete teslim etmediğini, şirket adına yaptığı tahsilatları karşılıksız 3. kişilere aktardığını, şirket hesaplarından şahsi borçlarını ödettiğini, şirket adına alınan motorlu araçları düşük bedelle sattığını, yakınlarının kiralarını şirkete ödettiğini, böylece şirketin gayri faal hale gelmesine yol açtığını, şirketi ve kendisini zarara uğrattığını ileri sürülerek açıklanan kalemlerde verilen zarar toplamı 77.080,92 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ... İletişim Hizmetleri Ltd. Şti"ye verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, kuruluştaki adresin kirasının çok olması ve ihtiyaçlara yetmemesi nedeniyle davacının teklifi ile babasının bir dükkanına taşındığını, buranın ara sokak ve bodrumda olması, su basması nedeniyle de son adresine taşındığını, tüm bunlardan davacının haberinin olduğunu, şirketin zaten masa, sandalye, bilgisayardan ibaret demirbaşının ortaklar arasındaki sorunlar nedeniyle şirket çalışamaz hale gelince boşu boşuna kira ödememek için ..."e ait depoya taşındığını, şirket kayıtlarında bir adet motosiklet görülmekteyse de bunun davacının şirketten fiilen ayrılmasından sonra ve dava dışı bir şahsın kredi kartıyla alındığını, sonra bu şahsa
-/-
müvekkilince ödeme yapıldığını, bu motosikletin sonradan düşük bedelle satılmasının sebebinin de kazalı olmasına bağlı olduğunu, satılsa da haciz nedeniyle halen şirketin göründüğünü, şirketin kâr elde etmediğini, her ne kadar banka hesaplarında müvekkile ait bir kısım faturaların şirket tarafından ödendiği görünmekteyse de bu tutarların daha sonra şirket kasasına girdiğini, hiç bir yakının kirasının şirket tarafından ödenmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, dava dışı ... ile davalı ..."nun davacı şirkette eşit hisse ile ortak ve münferit imzalı temsilci olduklarını, davalıların müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği adreste ..."nin 57, 58, 335. maddesine aykırı olarak işyeri kurup müvekkili ile aynı alanda iştigal ettiklerini, davalıların, müvekkilinin müşteri portföyüne mal ve hizmet satışları yaptıklarını, müvekkilinin faks, telefon gibi iletişim olanaklarını, unvan ve markasını kullanarak ve bu şekilde müşterileri yanıltarak haksız kazanç elde ettiklerini ileri sürerek haksız rekabetin men"ini, şimdilik 10.000 TL"nin yasal faiz ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada, davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, karar defterinde bu davanın açılmasına ilişkin bir karar bulunmadığından husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, ..."in hisselerini devir yükümünü yerine getirmeden senedi takibe koyduğundan menfi tespit davası açıldığını, bu davada müvekkilinin haklı bulunduğunu, davacının kayıtlı adresi ile müvekkili ..."ın işyeri adresinin farklı olduğunu, anılan davalı tarafından davacının herhangi bir unvan ya da markasının kullanılmadığını, davacı şirketin atıl kalması sebebiyle müvekkili Hüseyin"in baldızı olan diğer davalıya yardım ettiğini, zaruri ihtiyaçlarını bu şekilde temin etmeye çalıştığını, bu işin haksız rekabet teşkil etmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada, davalı ... tarafından müdürü olduğu şirketin banka hesaplarından çekilen ve şirket için harcandığı ispatlanamayan 42.547,49 TL ile özel harcama niteliğindeki 632.26 TL ve birleşen davada davalı olan ..."a ait iş yerinin kirası için şirket hesaplarından ödenen 1.400 TL olmak üzere toplam 44.425,77 TL"nin davacının ortağı bulunduğu şirkete iadesinin gerektiği, davalı ..."nun asıl davada müdürü olduğu şirketin bankadaki hesabından çektiği paraları, şirket için harcadığını ispat edemediği gibi şirket ile ilgili olmayacak şekilde sarf ettiği, birleşen davada ise davalıların haksız rekabet ettiğine ilişkin sorumluluklarını gerektirecek delillerin davacı tarafından sunulmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 44.247,74 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsili ile davacının ortağı olduğu davacı ... Tic. Ltd. Şti."ye verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davanın davacısı vekili ve asıl davanın davalısı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davanın davalısı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Birleşen davanın davacısı ... İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; birleşen dava, davacı şirket müdürünün rekabet yasağına aykırı davranışları nedeniyle rekabetin men"i ve tazminat istemine ilişkindir. Somut olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı ..."nin 547. maddesi "Müdür olan bir ortak, diğer ortakların muvafakati olmadan şirketin uğraştığı ticaret dalında ne kendi ve ne de başkası hesabına iş göremiyeceği gibi başka bir işletmeye mesuliyeti tahdidedilmemiş ortak, komanditer ortak veya limitet şirketin azası sıfatiyle iştirak dahi edemez. Bu yasak, mukaveleye konacak hükümle bütün ortaklara teşmil edilebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Olayları açıklamanın taraflara hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu da gözetilerek mahkemece, davalıların sorumluluklarının 6762 sayılı ..."nin 547. maddesi uyarınca değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken birleşen davanın 6762 sayılı ..."nin 56 vd. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet davası olarak nitelendirilmesi ve davalıların haksız rekabet ettiğine ilişkin sorumluluklarını gerektirecek delillerin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, birleşen davada verilen hükmün davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davanın davalısı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan asıl davada verilen hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davanın davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davada verilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.266,91 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı ..."ndan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden birleşen davada davacı ... İltişim Hizm . Ltd. Şti"ye iadesine, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.