Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9983
Karar No: 2019/3256

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/9983 Esas 2019/3256 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/9983 E.  ,  2019/3256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, mirasbırakanları ...’in ... ada ... parsel üzerindeki bir dükkan ve dört daireyi haricen düzenlenen “tapu kaydı bulunmayan dairenin/dükkanın satış sözleşmesi’’ başlıklı sözleşmelerle mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalılara devrettiğini ileri sürülerek muvazaalı satış sözleşmelerinin iptali ile dava konusu taşınmazların mirasbırakana ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemişler, 10/12/2013 tarihli dilekçe ile tenkis talebinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, dava konusu binadaki dükkan ve daireleri alabilecek maddi güce sahip olduklarını, tasarrufun tümünün değil, ancak saklı pay oranında iptalinin mümkün olabileceğini, tenkis isteğinin süresinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, satış yolu ile yapılan temlikler sebebiyle tenkise hükmedilemeyeceği, satış sözleşmesine konu dairelerin menkul hükmünde bulunduğu, zamanaşımı süresinin ıslah tarihi itibarıyla geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -K A R A R-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı sözleşmesinin iptali, mülkiyetin aidiyetinin tespiti, aşamada tenkis istemine ilişkindir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, dava sözleşmenin iptali istekli olarak açılmış, 10.12.2013 tarihli dilekçe ile tenkis davasına dönüştürülmüş olup muris muvazaasına dayalı iptal talebi, tenkise göre daha geniş kapsamlı olduğu için ıslaha gerek kalmaksızın davanın tenkise çevrilmesi mümkündür. Çünkü ‘’çoğun içerisinde azın da bulunduğu’’ kuralı gözönünde tutulursa muvazaa isteklerinin tenkise dönüştürülmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur.
    Diğer taraftan; miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır (TMK 575.md). Türk Medeni Kanunu"nun 571/1. maddesi ise “Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.” hükmünü amirdir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup hakim tarafından yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır.
    Dava 28.11.2011 tarihinde açılmış, aşamada talep daraltılarak dava tenkis davasına dönüştürülmüştür. Bu durumda hak düşürücü süre bakımından ıslah tarihi olarak kabul edilen 10.12.2013 tarihinin değil, dava tarihinin esas alınması gerekeceği kuşkusuz olup mirasbırakanın ölüm tarihi (02.10.2011) itibariyle hak düşürücü sürenin geçmediği sabittir.
    Somut olayda davacılar, mirasbırakanın ... ada ... parsel üzerine inşa ettiği bir dükkan ve dört daireyi haricen düzenlenen “tapu kaydı bulunmayan dairenin/dükkanın satış sözleşmesi’’ başlıklı sözleşmelerle davalılara devrettiğini, devirlerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmış aşamada taleplerini tenkise hasretmişlerdir.
    Ne var ki; dosyada bulunan tapu kaydına göre, ... ada ... parsel sayılı müfrez tarla vasıflı taşınmazın dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, TMK’nın 684. maddesinde ‘’Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır. "" düzenlemesi mevcuttur. Buna göre harici sözleşmelere konu dükkan ve dairelerin üzerinde bulunduğu taşınmazın mülkiyetine tabi olduğu, öte yandan bu dükkan ve dairelerin mirasbırakana ait olduğuna dair dosyada bir delil bulunmadığı açık olup davacıların tenkis isteğinin reddi bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 22/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi