15. Hukuk Dairesi 2020/1386 E. , 2020/1689 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :...Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :... Asliye Hukuk Hakimliği (Tic. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı ile birleşen dosya davalısı arasında otele ait teknik bakım ve onarım sözleşmesi yapılmış olup, davacı, sözleşmenin haksız feshinin tespiti, cezai şartın ve iş bedelinin tahsili ile sözleşmenin 5.2. maddesi uyarınca ödenmesi gereken bedelin tahsilini talep etmiş, mahkemece asıl davanın husumetten reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, istinaf üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karar dairemizce hüküm gerekçe çelişkisi nedeni ile bozulup dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince ; davacı ... ile davalı ...Gayrimenkul Geliştirme Danışmanlık İnş. Turz. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine,Birleşen dosya davalısı Royal Holiday Yönetim Hizmetleri ve Turz. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 358/3 maddesi gereğince reddine karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Bu noktada katılma yolu ile temyiz konusu ve ilkeleri açıklanmalıdır. Uygulanması gereken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366. maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 348. maddesi uyarınca, temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, temyiz kanun yoluna başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile vereceği cevap dilekçesi ile temyiz kanun yoluna başvurabilir. Bu şekilde temyiz kanun yoluna başvurulma şekline “Katılma Yoluyla Temyiz Başvurusu” adı verilir.
Katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunan tarafın, temyiz başvuru süresini geçirmiş olması ya da kendisi aleyhine verilen kararın kesin nitelikte bulunması önemli değildir. Burada asıl temyiz yoluna başvuran tarafın süresi içerisinde temyiz yoluna başvurması, katılma yoluyla temyiz kanun yoluna başvuran tarafın cevap süresi içerisinde bu hakkını kullanması ve kararın onun için kesin nitelikte olmaması yeterlidir.
Katılma yoluyla temyiz başvurusunun değerlendirilebilmesi için, asıl temyiz dilekçesini veren tarafın süresi içerisinde temyiz başvuru dilekçesi vermesi gerekir. Her iki tarafın da temyiz başvuru süresini geçirmiş olması halinde, bir tarafın asıl diğer tarafın katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunması mümkün değildir. Zira katılma yoluyla temyiz başvurusunun incelenebilmesi için asıl temyiz başvuru dilekçesinin geçerli bir temyiz başvuru dilekçesi olması gerekir. Ancak katılma yoluyla temyiz dilekçesinin asıl temyiz dilekçesini verme süresi içerisinde verilmesi halinde, katılma yoluyla değil, asıl temyiz söz konusu olacağından, süreyi geçiren tarafın temyiz başvurusunun da katılma yoluyla temyiz başvurusu olarak değerlendirilmesi suretiyle incelenmesi gerekir.
Katılma yoluyla temyiz başvurusunun incelenebilmesi için başvurunun, asıl temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde yapılması gereklidir. Temyiz yoluna başvuran tarafın bu talebinden feragat etmesi veya talebinin Yargıtayca esasa girilmeden reddedilmesi halinde, katılma yoluyla temyiz kanun yoluna başvuranın talebi de reddedilecektir.
Asıl temyiz başvurusunda bulunan taraf, temyiz başvurusu sonuçlanana kadar, bu başvurusundan feragat edebilir. Diğer taraftan, Yargıtay tarafından da, asıl temyiz başvurusunun süre veya miktardan reddine karar verilmesi mümkün olduğu gibi eksik harç ve giderlerin tamamlanmaması, başvuru dilekçesindeki eksikliklerin giderilmemesi gibi durumlarda da asıl temyiz başvurusunun reddine ya da yapılmamış sayılmasına karar verilebilir. Bu iki halde de, katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunan tarafın temyiz başvurusunun reddine karar verilecektir. Daha açık bir anlatımla; katılma yolu ile temyiz talebinin incelenebilmesi asıl temyiz talebinin usulî bir nedenle reddedilmemesi koşuluna bağlıdır. Asıl başvuru usulî bir sebeple reddedilirse katılma yolu ile temyiz talebi de reddedilecektir. Katılma yolu ile temyiz talebinin mukadderatı asıl temyiz talebinin incelenmesine bağlıdır.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince; mahkemece verilen kısmen kabul ve kısmen red kararı taraf vekillerince istinaf edilmiş Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nin 25.04.2018 tarih, 2017/344 Esas, 2018/234 Karar sayılı Kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiş verilen karar asıl ve birleşen dosya davalıları tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş, Dairemizin 07.03.2019 tarih, 2018/3585 Esas, 2019/995 Karar sayılı kararı ile usulden bozulmuş ve dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılamada davacı ... ile davalı ...Gayrimenkul Geliştirme Danışmanlık İnş. Turz. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, Birleşen dosya davalısı Royal Holiday Yönetim Hizmetleri ve Turz. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK 358/3 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Verilen karar taraflara tebliğ edilmiş, davacının 22.05.2019 havale tarihli dilekçesi ile Antalya Bölge
Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararını temyiz ettiği, davalının ise süresinde temyiz yoluna başvurmadığı ancak davacının temyiz dilekçesinin kendisine tebliği edilmesinden sonra 01.07.2019 tarihli dilekçesi ile katılma yolu ile temyiz başvurusunda bulunduğu, davalının ise temyiz dilekçesi ile birlikte yatırılması gereken harçları yatırmadığı için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nce 29.05.2019 tarihli “Temyiz Harç-Masraf Tamamlatma” muhtırası düzenlendiği ve muhtıranın 11.06.2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının muhtırada belirtilen harcı yatırmadığı ve 13.06.2019 tarihli dilekçe ile adli yardım talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 29.05.2019 tarihli “Temyiz Harç-Masraf Tamamlatma” muhtırası davacıya 11.06.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, noksan harç yatırılmadığı ve adli yardım talebinde bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nın 366. maddesindeki atıf gereğince HMK’nın 343. ve 346/2. maddeleri uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi"nce temyiz edilmemiş sayılma kararı verilip, tebliğe çıkartılmadığı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ile ilgili bu konuda gerekli karar verilip, ilgilisine tebliğ edildikten ve temyiz edilmesi halinde gerekli işlemler de tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmiş, muhtıra tebliğinden sonra Bölge Adliye Mahkemesince 24.01.2020 tarihli karar ile temyiz başvurusundan vazgeçilmiş sayılmasına dair ek karar verilmiş,karar davacıya 11.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve davacı da temyiz talebinden feragat etmiştir.
Bu durumda davalının temyizi asıl temyiz, davacının temyizi ise katılma yolu ile temyiz hükmündedir.
1-Davacının temyiz talebinin incelenmesinde; temyiz talebinden feragat edildiğinden temyiz taleplerinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalının temyiz talebinin incelenmesinde; davacı vekilinin temyiz talebinin usuli bir nedenle incelenmesi mümkün bulunmadığından davalının talebi de katılma yolu ile temyiz niteliğinde bulunduğundan yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz talebinin REDDİNE, ödedikleri temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacısı ve asıl ve birleşen dosya davalılarına geri verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 18.06.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.