Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/752
Karar No: 2019/3253
Karar Tarihi: 22.05.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/752 Esas 2019/3253 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/752 E.  ,  2019/3253 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve asli müdahil vekilleri tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.03.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat gelmedi, diğer temyiz eden asli müdahil vekili Avukat ... ve Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davacı ... vekili Avukat, davalı ... gelmedi, yokluklarında, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
    Davacılar, paydaşı oldukları ... parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanları ..."dan irsen intikal ettiğini, taşınmazın satışı için davalılardan ..."a vekaletname verdiklerini, davalı ..."ın taşınmazı kötü niyetli olarak diğer davalı ..."na düşük bir bedelle devrettiğini, bir bedel ödenmediğini, devrin muvazaalı olduğunu ve diğer paydaşlar tarafından önalım davası açıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, önalım davasında mahkeme tarafından belirlenecek olan önalım bedelinin de kendilerine ödenmesine karar verilmesini istemişler, aşamada dava konusunu asli müdahil ...’a devrettiklerini beyan etmişlerdir.
    Davalı ..., taşınmazı 780.000TL bedelle satın aldığını, taşınmazın değerinin yüksek olması nedeniyle satışın yapıldığı sırada tapu müdürü tarafından davacıların telefonla arandığını, işleme muvafakatlarının olup olmadığının ve vekaletnamenin geçerli olup olmadığının sorulduğunu, daha sonra satış işleminin gerçekleştirildiğini, davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu; davalı ..., devir sırasında nakit para almadığını, davacıların borçları olduğunu, bu borçları ..."ın ödediğini, bu şekilde taşınmazın bedelinin ... tarafından ödenmiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, ... yönünden HMK’nın 125. maddesi uyarınca davanın kabılüne dair verilen karar Dairece ‘’davacıların, ... ile yapmış olduğu temlikname, Borçlar Kanununun 162 ve devam eden maddelerinde öngörülen "alacağın temliki" niteliğinde kabul edilemez. Anılan yasal düzenlemelerde öngörülen ve devri mümkün olan hak bir alacağa ilişkindir. Oysa; eldeki davada yapılan temlikin koşulların gerçekleşmesi halinde mülkiyetin nakline ilişkin olduğu açıktır. Böylesine taşınmazların mülkiyetinin devrini öngörecek nitelikte yapılan temliknamenin yasal olduğunu da söyleyebilme olanağı yoktur. Bu nedenle, temlik alan ..."ın davada yasal açıdan sıfatının varlığı da kabul edilemez. Hal böyle olunca, davalının davayı takip ettiği ve davacıların da davadaki sıfatının devam ettiği gözetilerek, davacılar bakımından yukarıda belirtilen ilke ve olgular çerçevesinde işin esasının incelenmesi, taşınmaz başında keşif yapılıp taşınmazın değerinin belirlenmesi,toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın davacılar bakımından vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, çekişmeli taşınmazın da dava konusu olduğu ... tarafından eldeki dosyanın davacılarına karşı açılan tapu iptal ve tescil istekli ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/984 esas sayılı dosyasında görülen davada taraflar arasında düzenlenen sulh protokolü doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, ... parsel yönünden ise şarta bağlı hüküm kurulamayacağından davanın reddine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup eldeki davada temlik alan ..."ın davada yasal açıdan sıfatının varlığı da kabul edilemeyeceğinden mahkemece ... yönünden davanın kabulüne karar verilmemesinde bir isabetsizlik yoktur. ...’ın temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.
    Davalı ...’ın temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacılardan ...’nin kendisi adına asaleten, diğer davacı oğlu ... adına velayeten ... 10. Noterliği’nin 13.09.2007 tarihli 29629 yevmiye nolu vekaletnamesi ile ... Köyü hudutlarında kendilerine irsen intikal eden tüm taşınmazları dilediği bedelde dilediği kişiye satması için davalı ...’i vekil tayin ettikleri, vekilin de 14.02.2008 tarihinde dava konusu ... parsel sayılı taşınmazdaki davacılara ait 3/4 payın tamamını davalı ...’ye 780.000-TL bedelle temlik ettiği, taşınmaz üzerinde bulunan 10.07.2002 tarihli Koçbank lehine 403.000USD bedelli ipoteğin 29.04.2008 tarihinde terkin edildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda davacılar, 01.12.2012 tarihli dilekçe ile taşınmazın dava dışı kişilere ait olduğunu, kendilerine emaneten devredildiğini, dava dışı kişilerin davalı ... ile ... parsel sayılı taşınmazın devri için anlaştıklarını, vekaletnamenin de bu nedenle verildiğini ancak davalı ...’nin ... parseli de adına tescil ettirdiğini ileri sürmüşler, davalı ... ise dava dışı ... parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilen bedel ile dava konusu taşınmazdaki ipoteğin terkin edildiğini bildirmiş, dosyada mübrez 11.05.2009 tarihli Yapı Kredi Bankası cevabi yazısında ... parseldeki ipoteğin ... parselin alıcısı tarafından 583.000 USD ve 175.000-TL ödenmesi sonucunda kaldırıldığı belirtilmiştir.
    Öte yandan, tanık anlatımları ve özellikle davacı tanığı olarak dinlenen ...’nın beyanlarından temlikin iradi olduğu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddasının kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı ...’ın yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.03.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan asli müdahil vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşı temyiz eden davalıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi