Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6194
Karar No: 2020/259
Karar Tarihi: 16.01.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/6194 Esas 2020/259 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/6194 E.  ,  2020/259 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, Kuruma ödenen primlerin iadesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamından, davacının, Tarım Bağ-Kur sigortalısı olan annesinin 26.01.2009 tarihinde vefat etmesi üzerine, 28.09.2011 tarihli tahsis talep dilekçesi ile ölüm aylığı talebinde bulunduğu, Kurumun tahsis talep dilekçesini ilgi tutan tarihsiz (19689639 varide sayılı) cevabi yazısında "dosyada yapılan incelemede Ek.17 prim borcu görüldüğünden ölüm aylığı talebiniz işleme alınmamıştır" denildiği, yine Kurumun 24.11.2011 tarihli cevabi yazısında ise davacının aylık talebinin kendi adına SSK"dan emekli olması nedeni ile reddedildiğinin bildirildiği, davacının murisi annesinin "tarım sigortalı bilgilerinin" tetkikinde, Kuruma olan prim borçlarının ölüm tarihinden sonra 22.09.2011 ve 27.09.2011 tarihlerinde ödendiği, böylece prim ödeme gün sayısının 1826 güne ulaştığı, davacının değişik zamanlarda yaptığı şikayetler, başvurular üzerine Kurumca verilen cevabi yazılarda müteveffa sigortalının hizmet süresi vefat tarihi itibari ile ölüm aylığı bağlanmaya yeterli olan beş yıllık süreyi doldurduğundan hak sahiplerine toptan ödeme yapılamayacağının bildirildiği anlaşılmakta olup, iş bu dava ile davacı tarafından annesi adına yatırıldığı iddia edilen 11.146,00 TL primin talep tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesi istenilmektedir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 5510 sayılı Kanunda aylık bağlanabilmesi için talepte bulunanın kendi sigortalılığı nedeniyle aylık ve gelir bağlanmamış olması gerektiği, davalı kurumun sigortalının borçlu olduğunu bildirdiği tarihten önce yapılmış ödemelerin mirası reddetmemiş olan davacının murisinin tüm hak ve borçlarından sorumlu olarak yapmış olduğu ödeme olarak değerlendirildiği ve iadesi mümkün olmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava, 5510 sayılı Kanun m. 36 kapsamında ölüm toptan ödemesi istemine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanağı belirlenirken hakkın doğum tarihindeki mevzuat tespit edilmelidir; Somut olayda hakkın doğum tarihi sigortalının ölüm tarihi olup, hak sahiplerine ölüm sigortasından aylık bağlanmasında, toptan ödeme yapılmasında gerek sigortalıya gerekse hak sahiplerine ilişkin koşullar değerlendirilirken sigortalının öldüğü 26.01.2009 tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri esas alınmalıdır.
    Yaşlılık sigortasında olduğu gibi ölüm sigortasından da yasal şartlar oluşmuş ise hak sahiplerine toptan ödeme yapılabilmektedir. Kanunun 36/1. maddesinde, “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34 üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir.”
    Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği 63. maddede ve Sosyal Güvenlik Kurumunun 22.07.2011 tarihli 5510 sayılı Kanuna Göre 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalıların Tahsis İşlemleri konulu 2011/58 sayılı Genelgesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir.
    Bu kanuni düzenlemelere göre, ölüme bağlı toptan ödeme yapılabilmesi için, hak sahibi olunması ve hak sahiplerinden hiçbirisine ölüm aylığı bağlanamaması gerekir. Aylık bağlanabilecek hak sahibi varsa toptan ödeme yapılamaz. Ölüm aylığının bağlanamaması durumu, 5510 sayılı Kanun"un 32. maddesinde belirtilen tahsis şartlarının oluşup oluşmadığına değil, muris adına ödenen primlerin kullanılmayarak hak sahiplerine fiilen ölüm aylığı bağlanmamış olması gerekmektedir.
    Öte yandan kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler, ihtiyaç halinde madde 36/4 hükmüne göre tekrar ihyası mümkün bulunmaktadır.
    5510 sayılı Kanun"un 3"üncü maddesinin (7) numaralı bendinde hak sahibi kavramı, “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır.
    Anılan Kanunun ölüm sigortasından yararlanma şartlarını düzenleyen 32. maddesinde, en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı belirtilmiş, ancak maddenin son fıkrasında 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya ödenmiş olması şartı getirilmiştir.
    Yukarıdaki yasal düzenlemeler uyarınca dava değerlendirildiğinde, muris adına uzun vadeli sigorta kollarından yatan primler, 32. maddeye göre ölüm aylığı şartlarını oluştursa da hak sahiplerinin kendi çalışmaları nedeniyle yaşlılık aylıkları bulunduğu gözetildiğinde 34. madde gereğince ölüm aylığı tahsis şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu şartlar dikkate alınarak ve hak sahiplerinin tamamı değil sadece biri tarafından Kurumdan talepte bulunulması halinde 31"inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanacak ölüm toptan ödeme tutarı, 34. maddede düzenlenen paylar dikkate alınarak ödenecektir.
    Somut olayda Mahkemece, davacı tarafından murisin prim borcuna istinaden yapılan ödemelerin mirasçılık sıfatından kaynaklanması nedeniyle, bu ödemelerin yersiz ödeme olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin tespiti yerinde olmakla birlikte, davacının muris adına yaptığı tüm prim ödemeleri de dikkate alınarak 36. madde kapsamında toptan ödemeye konu olacağının değerlendirilmemesi hatalı olup, mahkemece davacı hak sahibi bakımından toptan ödeme şartları irdelenmeli ve sonrasında elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi