16. Hukuk Dairesi 2016/11549 E. , 2019/6025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ve ... vekili, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 2011 yılında yapılan kadastro sırasında yol boşluğu olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün davacı ... adına kayıtlı 212 ada 8 sayılı parsele, bir bölümünün ise davacı ... ve paydaşları adına kayıtlı 10 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tescili istemi ile Ordu Büyükşehir Belediyesi Tüzel Kişiliğine karşı dava açmıştır. Yargılama sırasında 31.03.2016 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı uyarınca davacı ... yönünden tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilen davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, 212 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapuda el birliği mülkiyeti hükümlerine göre kayıtlı olduğu, davacı ... dışında paydaşlarının bulunduğu ve davacının tek başına taraf olma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; dava, üçüncü kişiye karşı miras payının tescili istemiyle açılan bir dava olmayıp, dava konusu taşınmazın terekeye döndürülmesi istemine ilişkindir. Dolayısı ile mahkemenin davacının dava açma yetkisi bulunmadığı gerekçesi red kararı vermesi isabetli bulunmamaktadır. Diğer taraftan elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan birisi aleyhine birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemez. Bu halde, diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması gerekir. Somut olayda; çekişmeli taşınmazın el birliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu, davacı dışında paydaşların bulunduğu ve davalı ...’nin de terekeye göre 3. kişi durumunda olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca husumetin yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması mümkün değildir. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Ordu İli Büyükşehir Belediyesi statüsüne kavuşturulmuş, aynı zamanda büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. 6360 sayılı Yasa"nın yürürlüğünden sonra büyükşehir belediyesi statüsünde olan illerin sınırları içindeki tescil harici taşınmazlar için açılacak tescil davalarında ilçe belediyeleri ile büyükşehir belediyeleri yasal hasım konumundadırlar. Bu nedenle sözü edilen yasa hükümleri uyarınca yasal hasım konumunda olan Gölköy İlçe Belediye Başkanlığı ve Hazine davaya dahil edilmelidir. Taraf teşkilinin sağlanması, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince mahkemelerce re’sen gözetilmesi gereken bir dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle davacıya, paydaşı bulunduğu taşınmazda pay sahibi olan ancak davada yer almayan diğer maliklerin yöntemine uygun bir biçimde davaya katılmalarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya TMK"nın 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına bir temsilci atanması için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksikliğin tamamlanması halinde; bu kez de davacıya Hazine ve Gölköy Belediye Başkanlığı’nı davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkili sağlandıktan sonra yasal hasım olan dahili davalılar Hazine ve Gölköy Belediye Başkanlığı"nın davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bundan sonra davanın esasına girilerek iddia ve savunma çevresinde tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu gereklere riayet edilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.