Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/11669 Esas 2019/19833 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11669
Karar No: 2019/19833
Karar Tarihi: 05.11.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/11669 Esas 2019/19833 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2019/11669 E.  ,  2019/19833 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Sanığın hakkında oğlu ..."ye karşı eylemi nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğundan sanık müdafiin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
    2) Sanığın hakkında eşi ..."ye karşı eylemi nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    a) Katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca tanzim olunan 09.12.2014 tarihli raporda “özellikle sağda olmak üzere iki tarafta yüksek frekanslarda hafif - orta derecede sensörinöral tipte işitme kaybı” bulunduğunun ifade edildiği ve fakat söz konusu durumun basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olup olmadığının açıklanmadığı gibi, “duyu veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da kaybı” niteliğinde olup olmadığının açıkça belirtilmediği, bu hali ile söz konusu raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek, katılanın tüm tedavi evrakları, geçici ve kesin raporları ile birlikte en yakın adli tıp kurumu ilgili şube müdürlüğüne sevki sağlanarak, sanığın eylemi neticesinde meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde yer alan tüm hususlara ilişkin ayrıntılı rapor alınması gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2017/133 ve 2017/247 sayılı kararlarında belirtildiği şekilde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 226. maddesi hükmü gereğince ek savunma hakkı tanınmadan ve iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 87. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    c) Suç tarihinde evli olan sanık ile katılan arasında meydana gelen tartışmada ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenememesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediği hususunun karar yerinde tartışmasız bırakılması,
    ç) Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 05.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.