Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/18949
Karar No: 2018/23443
Karar Tarihi: 17.12.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/18949 Esas 2018/23443 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/18949 E.  ,  2018/23443 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI


    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... nezdinde 01/06/2004 tarihinde işe başladığını, 10/08/2010 tarihinde Türkiye ... Sendikasına üye kaydının yapıldığını, 5620 sayılı yasa ile daimi kadrolu işçi statüsüne geçirildiği 15.01.2008 tarihinde yürürlükteki TİS hükümlerinin derece kademe belirlemesi ve yevmiye artışına ilişkin hükümlerinin yeni işe başlamış işçinin yevmiye tespiti ile aynı olacak şekilde belirlenip mevsimlik çalıştığı döneme ait kıdeminin dikkate alınmadığını, bu durumun aynı kurumda çalışan emsal kıdemdeki işçi ücretleriyle davacının ücreti arasında eşitsizlik yarattığını ileri sürerek, müvekkilinin olması gereken derece ve kademesinin tespitini ve buna bağlı olarak oluşan ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı ve yıpranma prim farkı alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, ... Sendikasına üye olmadan önceki derece kademe ilerlemesinin yapılmamasında müvekkili idarenin kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında davacının derece kademe tespitinin doğru yapılıp yapılmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının işyeri şahsi sicil dosyasındaki başlangıç pozisyonunun belirtilen derece sınırlarını (derece aralığını) gösterir değerler hükme esas raporu hazırlayan bilirkişi tarafından davacının daimi kadroya geçerken işe başlatıldığı derece-kademe olarak değerlendirilmiştir. Örnekleme gerekirse, iş makine yağcısı olarak yapan davacının derece aralığı 2-9’dur. Davacının bu derece aralığıyla işe başladığı derece 2, yükselebileceği son derece ise 9’dur. Ancak bilirkişi tarafından bu derece sınırları (aralığı) davacının daimi kadroya geçerken işe başlatıldığı derece ve kademesi olarak değerlendirilmiştir. Bir başka anlatımla yükselebileceği son derece olan 9 derece, bilirkişi tarafından davacının kademesi olarak kabul edilmiştir. Oysa davacı daimi kadroya geçtiğinde 2-1 derece-kademeden, bir başka anlatımla 2. derecenin 1. kademesinden işe başlatılmıştır. Bu durumda davacının geçici işçilikte geçen kıdemine göre olması gereken kademesi yanlış belirlendiği gibi buna bağlı olarak da fark alacakların tümü hatalı hesaplanmıştır. Mahkemece, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
    Mahkemece, davacının derece/kademe tespit talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi 6100 sayılı HMK’nın 297. madde hükmüne aykırıdır.
    4- Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesiyle faiz dava tarihinden itibaren talep edildiği halde mahkemece yasal ilave tediye dışındaki diğer alacaklarda tarih belirtilmeksizin ve infazda tereddüt oluşturacak ve talep aşılacak şekilde “…temerrüt tarihlerinden itibaren kademeli olarak…” şeklinde faiz hükmü kurulması da hatalıdır.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi