21. Hukuk Dairesi 2019/2380 E. , 2020/1437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, yaşlılık aylığı bağlanması talebini reddeden kurum işleminin iptali ile Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili davacının 22/02/1983-17/08/2010 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının, ... nezdinde 22/02/1983-17/08/2010 tarihleri arasındaki kayıtlı olduğunun tespitine ilişkin davasının reddine, davacının, yaşlılık aylığı bağlanması yönündeki talebinin reddine, davacının, 01/08/1995-31/12/1995 tarih döneminde 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığının tespitine,” şeklinde karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, Mahkemece kısmen kabul şeklinde hüküm altına alınan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti isteminde davacı yönünden hukuki yararın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın 114/1-h maddesine göre "hukuki yarar" dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır.
Davacının dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalı ve davacı mahkemeyi gereksiz yere uğraştırmamalıdır (Arslan, Ramazan; Aktaran: Hanağası, Emel: Davada Menfaat, Ankara 2009, önsöz VII).
Hukuk Genel Kurulu’nun 24/06/1992 gün ve 1992/1-347E.-1992/396 K., 30/05/2001 gün ve 2001/14-443 E., 2001/458 K., 22/10/2019 gün ve 2017/8-1854 E., 2019/1096 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere buna hukuki korunma (himaye) ihtiyacı da denir (Rechts-schutzbedürfnis).
Mahkemelerden hukuki himaye istenmesinde, himayeye değer bir yarar olmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Dairemizin 12/11/2018 gün 2017/306 Esas ve 2018/8133 Karar sayılı ilamı ile yapılan geri çevirme kararı doğrultusunda, Kurumun cevabi yazısından, davacının talep ettiği sigortalılık süresi içerisinde 01/06/1995-31/12/1995 tarihleri arasında 181 gün Tarım Bsğ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda Mahkemece yaşlılık aylığının bağlanmasının gerektiğinin tespiti şeklinde kurulan hüküm yerinde ise de, Kurum tarafından kabul edilen sürelerin Mahkemece yeniden tespiti hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın davanın, davacının Kurumca kabul edilen sürelerin yeniden tespitinde hukuki yararı bulunmadığından sigortalılığın tespitine yönelik davanın reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesine rağmen davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
O halde, davalı Kurum ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."na iadesine,05/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.